“İlk izlenim” düşündüğünüzden çok daha etkili olabilir mi?Ay hiç tipim değil. Elektriğimiz tutmadı. Çok arkadaş canlısı duruyor. Çok akıllı birine benziyor. Dışa dönük sosyal biri olğunu hemen ilk bakışta anlamıştım zaten.
Bu gibi cümleleri günlük hayatımızda defalarca duymuşuzdur. Yeni biri ile tanıştığımızda anında kafamızda bir izlenim belirir, olumlu veya olumsuz. Peki, bunu neye göre yapıyoruz hiç düşündünüz mü?
Yapılan araştırmalar bunun giydiğimiz kıyafetler ile, yani kısacası dış görünüzümle, çok ilintili olduğunu gösteriyor. Gerçek şu ki yeni biri ile tanıştığınızda sizin ile ilgili ilk izlenimi ilk dört saniyede beliriyor ve otuzuncu saniyede tamamen bir fikre sahip oluyor. Yapılan diğer bir araştırmaya göre ise büyük şirketlerin işe alımlarında karar alıcıların birçoğu kararlarını görüşmenin ilk otuz saniyesinde zaten vermiş olduğunu gösteriyor.
Her sabah uyandığımızda üstümüze giydiğimiz kıyafetleri özenerek seçmiyor olabiliriz, halbuki “ilk izlenim” için hiç bir zaman ikinci bir şansımız olmadığını düşünürsek sabahları bu işe birkaç dakika daha vakit ayırmakta fayda var diyorum.
Kıyafetleriniz, başkaları üzerinde bıraktığınız “ilk izlenimin” yüzde 95’lik oranını oluşturuyor. Saçınız, kişisel bakımınız ise bir o kadar önemli. Kullandığınız aksesuarlar, taşıdığınız çanta, taktığınız saat, kravat, yüzük, kullandığınız kalem hepsi bırakacağınız ilk izlenimde önemli bir rol oynuyor. Ve bu ilk izlenim ya lehinize ya da aleyhinize oluyor. İyi bir ilk izlenim bırakmak için ikinci bir şansınız yoktur sözünü duymuşsunuzdur herhalde.
Şimdi, mükemmel bir ilk izlenim bırakmanız için uygulaması çok kolay 5 öneri paylaşıyorum sizlerle;
Öneri #1: Stilinizi ve kıyafetlerinizi analiz edin. Öncelikle vücut tipinizi iyi tanıyın, renk analizini yapın ve size yakışan kıyafetlerle renkleri seçin. Oluşturmak istediğiniz imajı tanımlayın ve ona uygun seçimlerde bulunun. Örneğin ciddi ve mesafeli mi durmak istiyorsunuz yoksa samimi ve daha kolay yaklaşılabilir mi? Bu konuda stil danışmanlarından ve kişisel alışveriş uzmanlarından yardım alın.
Öneri #2: Sözlü iletişiminizi geliştirin. Bulunduğunuz ortama ve dinleyici kitlesine uygun dili ve ses tonunu kullanıyor musunuz? Bu özelliğinizi geliştirebilmek için bir arkadaşınınzla rol oynama tekninklerini kullanın. Size kendinizi geliştirmeniz için gerekli püf noktalarını söylemesini rica edin.
Öneri #3: Vücut dilinizi geliştirin. Nasıl el sıkıştığınıza dikkat edin. Çok sıkı değil, ama parmak uçlarında da değil, samimi ve sağlam el sıkışmaya özen gösterin. Bu kendinize olan özgüveninizi ve samimiyetinizi gösterecektir. Mutlaka göz teması yapmaya gayret edin. Boşuna dememişler, gözler kalbin aynasıdır diye.
Öneri #4: Tavırlarınıza dikkat edin. Aklınız meşgul iken ve başka bir şey düşünürken bile birine merhaba derken gülümser misiniz? O kişiye odaklanıp tüm dikkatinizi kendisine verir misiniz? Eğer cevabınız hayır ise, yaratacağınız ilk izlemine zarar veriyorsun demektir.
Öneri #5: Kişisel bakımınızı ihmal etmeyin (saç, makyaj, tırnak vs.). Saçınız temiz ve bakımlı mı? Bulunduğunuz ortama uygun makyaj seçimi yapılmış mı? Ojeleriniz düzgün mü? Hepsi detay gözükebilir ama mükemmellik detaylarda gizlidir derler. Kuaförünüzden ve güzellik uzmanınızdan yardım alın.
Bitirmeden evvel son bir iki tavsiye size…
Unutmayın güzel bir intiba bırakmak istiyorsanız herşeyden önce kendiniz gibi olun. Hiç kimse sizi sizden daha iyi tanı
Gülümseyin! Güzel, samimi bir gülüşün açamayacağı kapı
Enerjinizi hep yüksek tutun. Sizin enerjinizden güç alan insanları gördükçe mutlu olacaksını
Modayı değil, kendi tarzınızı yakalayı
İyi eğlenceler,
Rezzan Dağıstani
YORUMLAR