Avrupa seyahat pazarının önde gelen gruplarından DER Touristik’in CEO’su Sören Hartmann 5. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin ana konuşmacısı olarak Antalya Aska Lara Otel’de Türk turizmcilere seslendi.
“Terör saldırıları ve son gelişmeler nedeniyle konuşmamı değiştirmek zorunda kaldım” diyen Hartmann, “Suriye’deki durum ve IŞİD sorunu ile ilgili hızlı bir çözüm gelecek mi? Hayır daha uzun süre bu sorun devam edecek. Bizim sektörü için bu gelişmelerin anlamı ne? Saldırılar ve terör tehdidi nedeniyle seyahat sayıları düşecek. Doğu Akdeniz’i de etkileyecek bu durum. Bunun siyasi sonuçları yanında ekonomik boyutu da var” dedi.
Türkiye için kış sezonun aslında iyi başladığını ancak son haftalarda talebin düştüğünü belirten Hartmann, “Ancak siz yalnız değilsiniz, birçok ülke bu durumu yaşıyor. 2015 ve 2016’nın virüsü güvensizliktir. Çözülmesi gereken bir çok sorun var. Bizim için önemli olan destinasyonlarda toplam 18 saldırı olmuş. Dolayısıyla hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Müşteriler de böyle hissediyor. Rezervasyonların düşmesi kısa vadeli bir sorun değil. Turistler Avrupa’dan kaçıyor, uzağa yöneliyor” şeklinde konuştu.
“Önemli olan aklıselim davranmak ve müşteriyi anlamak” diyen Hartmann, şöyle devam etti: “Hep birlikte esnek ve dinamik tepki vermeliyiz ve fiyatları ve ürünleri buna göre ayarlamalıyız. Güvenlik standartlarını artırmak gerekir. Konukların güvenli dolaşması önemli.
Mutlak bir denetim ve kontrolden ziyade önemli noktaların kontrolü önemli. Bu kriz hızlı bir şekilde çözülemeyecek, artık bu kesin. Ancak ortak hareket ederek, güvenli turizm sağlamak giderek önem kazanıyor.”
“Türkiye master planı hazırlamalı”
“Bugünler hiç şüphesiz bizleri çok zorluyor. Ancak sektörün başarılarından da söz etmek gerekiyor diyen Sören Hartmann, şunları söyledi:
“25 yıl önce Antalya’ya ilk kez geldiğimde birkaç 3 yıldızlı otel ve Side’de küçük işletmeler vardı. 25 yıl sonra en cazip oteller Antalya’da ve dünyanın her yerinden 11 milyon tuırist geliyor. Turizmciler pahalı araçlarla dolaşıyor. İnanılmaz bir başarı. Evet bu süreçte Pazar stabildi, riskler yoktu ve bu Pazar gelişti. Ancak şimdi koşullar değişti. Şimdi artık otel pazarını neredeyse bir borsa gibi görmek mümkün. Uçak ve otel kapasitelerini her an duruma göre ayarlayabiliyoruz. Kaynak pazarlar giderek büyüyor. Çevresel etkiler TR pazarını yapay bir büyüme getirdi. Ancak artık Türkiye bundan sonra farklı bir yaklaşım içine girmeli ve turizmde master planı hazırlamalı.”
Büyüme oranlarında gerçekçi olunması gerektiğinin altını çizen Hartmann, “Batı Avrupa pazarları fazla büyüme göstermeyecek. Doğu Avrupa pazarları büyüyecek ancak küçük pazarlar. Ölçülü planlama yapmak gerekir. Türkiye yatak kapasitesi noktasında çok dikkatli olmak zorunda. Yatak kapasitesi daha da artırılmamalı. Otelciliğin özel bir yeri ve konumu var, bunu kaybetmemelisiniz, aksi taktirde fiyat tek belirleyici öge olacaktır” dedi..
Türkiye’nin gelecek vaat eden bir destinasyon olduğuna dikkat çeken Hartmann “Bu nedenle biz DER Touristik olarak Türkiye pazarına önem veriyoruz. Kendi incoming şirketimizi kurduk. Öte yandan dijitalleşme hızlanıyor. Buna göre konumlanmak gerekir. Müşterilerin davranışları dijitel gelişmeler paralelinde değişiyor. Talepler de değişiyor. Bu da otelcileri, tur operatörleri için yeni bir şanstır. Bilgiler artık daha dinamik gelişip değişiyor.
IT sistemlerine yatırım yapıyoruz. Bilgilerin müşteriye nasıl sunulacağı daha da önemli hale geliyor. Her birimiz veri yöneticisi haline geliyoruz. Artık ayrıntılı ve şeffaf bilgi dönemi başlıyoruz. Artık işletme gerisi diye bir kavram kalmayacak. Biz hızlı iş yapmaktan çok uzun vadeli ve sürdürülebilir iş yapmak istiyoruz. Sosyal medya nedeniyle her şey daha şeffaf olduğu için değil, sürdürülebilirlik için bu gerektiğinden böyle davranıyoruz. Bizim grubumuzda sürdürülebilirlik son derece önemli. Türkiye de buna iyi ayak uydurdu” dedi.
Kuoni’yi satın alarak uluslararasılaştırma süreci yaşadıklarını kaydeden Hartmann, şöyle devam etti:
“Türkiye’yi daha da büyüteceğiz. Dünya rayından çıktı. Ancak paniğe gerek yok. Sorunları birlikte çözmek istiyoruz. Ne tür bir strateji belirlemeliyiz? Bunu sadece turistlerin eğilim ve beklentilerine bakarak yanıtlamak mümkün. Turistler Türkiye’ye ürün kalitesi için geliyor. Ancak en önemlisi burada kendilerini iyi hissediyorlar. Bir tartışma var. Örneğin Türkiye’de kamusal alan ne kadar özgür? Dün iki gazeteci tutuklandı. Kamusal alandaki serbestlik insanların tercihinde etkili oluyor.”
YORUMLAR