Turizm, sezonu krizle kapattı ve işçiler açısından işsizlik krizi başladı. Öyle ki, Antalya’da 600 bin kişinin çalıştığı turizm sektöründe 400 bin kişi işsiz kaldı. Türkiye genelinde ise, yaklaşık 4 milyon turizm çalışanından yalnızca 700 bini çalışmaya devam edebilecek. Dev Turizm-İş’e göre 2016 yılı için ümit yok. Sendikanın Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, çözüme kavuşmamış turizm emekçilerinin sorunlarının yanına, bir de krizlerin eklendiği turizmin, dünü, bugünü ve yarınını Aydınlık’a değerlendirdi.
SEZON GEÇ Mİ AÇILACAK?
2015 yılı için krizin, sezonun geç açılması ve birden fazla otel sahibi olan işletmecilerin bir ya da ikisini açmasına, diğerlerinde personele işbaşı yaptırmamasına ve mevcut rezervasyonlarını açık tuttukları otellere kaydırmalarına neden olduğunu söyleyen Yahyaoğlu, beklenen rezervasyonların gelmemesi ve iptal olması sebebiyle sezon sonunun da erken geldiğini vurguladı. 2016’yı daha kötü bir krizin beklediğini belirten Yahyaoğlu, Türkiye’nin Avrupa’da iç savaş olan, güvenliksiz bir ülke olarak nitelendirilmeye başlandığını söyledi. Yahyaoğlu, “Güvenliksiz bir ülkede turizm açısından büyük bir sıkıntı var demektir. Çünkü turizm savaşı, terörü sevmez. Can güvenliği ve huzur ortamı ister. Türkiye’de bu ikisi haricinde turizm için ne istenirse var. Bu ikisini sağlamak da hükümete düşer ama görünen, hükümet can güvenliği ve krizin tetikleyicisi durumunda” dedi.
Senede ağırlanan yaklaşık 36 milyon turistten 9 milyonunun Rusya’dan geldiğini ve turizm açısından vazgeçilemez bir pazar olduğunu, Avrupa’nın da geçen sezondan bu yana rezervasyonlarını çekmeye başladığını belirten Yahyaoğlu, 2016 yılının hem işveren, hem de işçiler açısından gerçek bir kriz yılı olacağını söyledi. Yahyaoğlu, dünya pazarlarında rekabet ettiğimiz ülkelerle Türkiye’deki turizm işçi giderleri kıyaslandığında, dünya ortalamasının cironun yüzde 40-42’sini kaldırabildiğini, Türkiye’de bunun 15-20’leri hiçbir zaman geçmediğini söyledi.
ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR
Turizm işçilerinin başlıca sorunlarına değinen Yahyaoğlu, işsizlik sigortasına her ay para yatıran turizm işçilerinin bundan ömürleri boyunca yararlanamayacağını söyledi. Yahyaoğlu, yılda en çok 6 ay çalışabilen turizm emekçilerinin bu şartı karşılayamayacağına dikkat çekti. Emekçiler için, son işyerinde 120 gün çalışmış olma barajı da olduğunu belirten Yahyaoğlu, Antalya’da bir işçinin kıdem ortalamasının 100 gün olduğunu söyledi. İşçiyi üçüncü bir baraj daha, iş akdinin askıya alınmamış olması da bekliyor.
Turizm işçisinin 8-10 yıl aynı işyerinde, yalnızca yazları çalışabildiğini belirten Yahyaoğlu, yasal karşılığı olmadan askıya alınan işçinin sanki işverenden ücretsiz izin istemiş gibi algılatılıyor olmasına tepki gösterdi. Şimdilerde ‘askıya alınan işçiler işsizlik sigortasından yararlanabilsin’ denildiğini belirten Yahyaoğlu, askının yasallaştırılmak istendiğini belirterek eleştirdi.
Bir diğer sorun ise mağduriyete uğrayan işçilerin dava açacak maddi imkanı bulamaması. İşçilerin açabildikleri davaları kazandığına dikkat çeken Yahyaoğlu, işverenlerin buna karşı ‘hükümet çare bulsun’ talebini ve en küçük dava açma maliyetinin yüksek olmasını eleştirdi. İşverenlerin lehine, işçilerin aleyhine sorun çözen hükümetten artık sorunlarını halletmesini beklemediklerini de söyleyen Yahyaoğlu, çözümün işçinin kendisinde olduğunu vurgulayarak, işçilerden bir elleriyle ekmeğe diğer elleriyle de mücadelelerine sarılmalarını istedi.
‘ÇÖZÜM, TURİZMİ 12 AYA YAYMAK’
Akdeniz dışındaki turizm merkezlerinde durumun daha da vahim olduğunu belirten Mustafa Yahyaoğlu, Ege’de 4 aya Kara-deniz’de 2 aya kadar inebilen tu-rizm sezonu için başlıca neden olarak politikasızlık, hatta turizmi yok saymayı gösterdi. Çözümün turizmi 12 aya yaymak olduğunu söyleyen Yahyaoğlu, bu durumun yanlış tercih olan deniz kum güneş turizminden kaynaklandığını söyledi.
Sektör açısından başlıca sorunlardan olan, işyeri demokrasisi, verimlilik ve sürdürebilirliğin uygulanması gerektiğini belirten Yahyaoğlu, “İki ay sütün kaymağını al sütü dök gitsin, bu yaşanılabilir ve sürdürülebilir bir hayat değil. Tu-rizmde şu an bizim yaptığımız bu. Her tarafımızın kültür ve medeniyetler beşiği olmasına rağmen ülkeyi yönetenlerin yaptığı yanlış tercihlerle, yanlış dış ve iç siyasetle ülkeyi bir kaosa soktular” dedi.
‘TURİZM İŞÇİSİNİN SÜREKLİLİĞİ OLMASI GEREK’
4 mİlyon turizm emekçisinden Antalya’da 200 bin, Türkiye genelinde ise 700 bin kadarının yaz kış çalışabilir durumda olduğunu belirten Mustafa Yahyaoğlu sezonluk işçi gerçeğine dikkat çekti: “Kimi Diyarbakır’dan, Batman’dan, kimi Isparta’dan Burdur’dan, kimi de Trabzon’dan Edirne’den Antalya’ya geldi, sezonda çalıştı; sezon bittiğinde köyüne memleketine döndü. Turizm işçisinin sürekliliği olması gerekir. Bunlar politikasızlıktan. Hatta turizmi, işçiyi, halkı yok saymaktan” dedi.
Türkiye’nin tüm dünyada prestiji ve güvenirliği ile dış siyasetteki tutarlılığını da kaybettiğini vurgulayan Yahyaoğlu, iktidardakilerin istikrarlı bir şekilde tutulduğunu fakat ülkenin istikrarsızlığa sürüklendiğini söyledi. Türkiye’nin giderek ucuz emek cenneti olduğunu belirten Yahyaoğlu, bunu işçiler açısından “bir cehennem” olarak niteledi.
YORUMLAR