Bay Net İnş. Genel Müd. Yrd., BURSİAD (Bursasporlu sanayici ve işadamları derneği) tek kadın üyesi ve yön. kurl. üyesi, KALBİR (Kalite Birliği Der) Balıkesir Şube başkanı ve en önemlisi Kadının Toplumda söz sahibi olması için her alanda genç kuşağın önünü açıp yol gösteren kadın lider Sayın Tülay Yorulmaz .. Söylesimizin her satırı cok çarpıcı açıklamalarla dolu..
1. Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Kadınların iş hayatında yer almaları, ekonomik açıdan güçlenmelerini sağlarken, aile içindeki konumlarını da iyileştiriyor, aile içi karar verme güçlerini, kendilerine duydukları güveni ve toplumsal saygınlıklarını da artırıyor. Günümüzde eğitimli kadın oranı artışıyla kadınların iş hayatında orta ve üst düzey yöneticiliklerine gelme oranları da arttı. Sosyal yaşamda da buna paralel etkin ve aktifler. Yönlendirici konumdalar.
Fakat yine de Kadınlar, her ne kadar çalışma hayatına katılmak istese de halen başta sosyo-psikolojik olmak üzere birçok sebep, bahane gösterilerek, kadının iş yaşamındaki konumu zorlaştırılıyor. Günümüzde özelikle kobi ve küçük ölçekli işletmelerde aileden olmadığı sürece yeterince üst düzey kadın yönetici çalıştırılmıyor. Mevcut olanlar ise gerek çalışanlar gerekse firma sahipleri tarafından donanım, yetenek tecrübeleri, katkılarıyla değil cinsiyetleriyle değerlendiriliyorlar.
Özde “kadın kısmı-kadın kısmından emir alma” cümle mantalitesi maalesef örtülü dahi olsa yoğunlukta. Pozisyon olarak mutlaka bir erkeğin arkasından getiriliyor organizasyonlarda . KOBİ’ler, Türkiye’deki ekonomik büyümeye yakıt sağlamaktan, esneklik yaratmaya; Türkiye ile Avrupa Birliği arasında köprü kurma hedefinden, istihdamın desteklenmesine kadar birçok alanda çok önemli bir rol üstleniyor. Dolayısı ile durum kadınlar açısından da son derece önemli. Enteresan olan da kritik süreçlerde genelde kadınların yer alması fakat görünmezlik koşulu olması.
Aynı durum siyasette de geçerli baktığımızda. Siyasi oluşumlardaki organizasyonel yapı Kobilerde ki genel yapının aynısı. Kadınların ön vitrin yönetim boyutlarında sürekli arkada, gölgede kalması beklentisi var. Düşündüğümüzde kaç tane kadın liderden bahsedebiliyoruz. Hiç mi yok. “Pozitif ayrımcılık ilkesi” belki bu anlamda etkili olabilir. Farkındalık sağlanabilir, bilinç oluşabilir. Liderlik özelliği olan kadınların yaşamın her alanında artması gerektiğini savunuyor ve bu kadınların gölgeden çıkarılarak cinsiyet ayrımı olmaksızın iş ve sosyal hayatta görünür olmaları gerektiğine inanıyorum. “Lider kadınlara “ ihtiyaç var.
2. Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Her zaman savunduğum “kopya olmamaları, özgün olmaları”. Tuhaf değil kendilerine has tavır-düşünce-yaşam-giyim vb. her ne aracı seçerlerse seçsinler ama isimleri “marka” sürecinde olsun. Kendimize birer marka süreci oluşturmalıyız .
Cinsiyetsiz olmaları. Yetenekleriyle, eğitim, tecrübeleriyle örtüşen bireysel hedefler koymalılar. Korkmamak, ürküp kaçmamak, inançlarını yitirmemek için, benim her zaman savunduğum ; genel ana hedefleri için küçük ulaşılabilir alt hedefler oluştursunlar. Böylece her ulaştıkları gerçekleştirdikleri hedefte güven duyguları artar hem de büyük hedefleri için önemli bir adım daha yaklaşırlar.
İnanmalılar ne olursa olsun pes etmek yok.
Eğitim olanakları günümüzde her şekliyle kolay ve ulaşılabilir. Eksiklerini çok iyi tespit edip mutlaka açılan ciddi sertifikasyon programlarıyla kapatmalılar. Alınan her eğitimi anında iş alanlarına uygulayarak teoride değil uygulamada etkinleştirmeliler. Bu onlar için ciddi alt yapısı doldurulmuş tecrübeler oluyor.
Çok iyi bir takım oluşturmaları, samimi olmaları sürekliliklerini sağlayacaktır.
Havayı iyi koklamak sektörel koşulları ve öngörülecek yenilikleri hissetmeye çalışmak o alanlardan kendileri ile örtüşeni seçerek ilerlemek onları rakiplerinin bir adım önüne geçirecek.
Sosyal sorumluluk projeleri için çeşitli organizasyon veya derneklere üye olmak. Biliyoruz ki başarı artık bizden sonrası için ne yaptık sorusuna karşılık olmalıdır.. Aynı zamanda da ufkumuzu geniş ve dinamik tutacaktır bu tür oluşumlar.
İş odaklı, çözüm odaklı olmaları duygusal tepkilerden uzaklaşmaları da oldukça önemli..
3. Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Evin kat planı; salonu, odaları, ıslak zeminleri ve balkon yerleşim düzeni. Çevre, oturacağım semt veya mahalle. Evin metre karesi. Odaların yerleşim planı seçiminde ailemin ev alışkanlıkları, kişilik özellikleri ve hobilerini de dikkate almaya çalışırım. Bugünlerde kızım artık yetişkin bir bayan olduğu için aileye ilerde katılacak kişi sayılarını da göz önüne almaya başladım Evin boş halinin hayalimde ki ev olduğunu anlamalıyım tasarım yani. Dekorasyon stilim, planladığım mobilyaların yerleşimine uygun olan plan, benim için doğrudur. Mobilyalarıma planın uygunluğu. Geniş ve fonksiyonel bir mutfak ilk baktığım kriter. %25-30 olarak ayrılmış bir salon yaşam alanım için büyük bir gereklilik. Tek bir geniş balkon yine baktığım kriterlerden. Ebeveyn banyosu, giyinme odası kriterlerimden. Depo varsa mutlu oluyorum fakat olmazsa olmazım değil. Yine de gözüm arıyor. Açık mutfak, balkonsuz evler kesinlikle bakmadığım yaşamıma uymayan tarzlar, planlar.
4. İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
İstanbul’da oturmak için Anadolu yakasında Kozyatağı’ nı seçerdim. Hayat daha sakin... Daha yavaş... Trafikte sürücüler daha fazla kurallara uyuyor. Kuralları daha az ihlal ediyor. Güvenlik açısından daha iyi bir noktada. Polisiye olayların azlığı, gerçekleşen olayların belirli cadde ve semtlerle sınırlı kalması - Binalar arası mesafe daha fazla. Donatıları daha çok... Fakat Anadolu Yakası'nda oturacak kadar “vakit zengini “de olmak gerek. İşinin yüzde 80'inden fazlası Avrupa Yakası'nda olanlar için Anadolu Yakası gerçekten büyük lüks.
Yatırım içinse bir teori der ki: Bir kent hangi tarafa gelişiyorsa o tarafa yatırım yapmalı. Bir şehir birden fazla yöne gelişiyorsa en hızlı gelişen yönü tercih edin. İstanbul gelişimine baktığımızda her taraftan yapılaşma fışkırıyor , yoğun. Buna göre değerlendirme yaptığımda zaten Avrupa Yakası'nın prim potansiyeli Anadolu Yakası'ndan fazla. Kavacık, Ümraniye, Ataşehir ve Kozyatağı gibi merkezi iş alanları yatırım olarak doğru kararlar olabilir. Getiri açısından önemli beklenti bana göre Kartal kentsel dönüşümü ve bununla Anadolu Yakası'nda büyük bir merkezi iş alanına imza atılmış olacak. Bu iş alanı hergün Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na gidenlerin azalmasını sağlayacak.
Tabi diğer yatırım yeri düşüncem ise doğal olarak; 3. köprü ve 3. havalimanı İstanbul'da TEM'in kuzeyinden reel bazda daha fazla değerlenmesini sağlayacak. Ulaşım, sağlık ve eğitim yatırımlarını hangi lokasyonlar önce alırsa o lokasyonlar önde prim yapacak.. Ulaşım, Eğitim ve sağlık yatırımlarını takip de etmeli diye düşünüyorum.
5. Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?
Emsalleri ile fiyat karşılaştırılması, konumunun toplu ulaşım olanaklarına yakın olması, zaman içerisinde değer kaybı yaşama riskini araştırırım, kat irtifakının varlığından emin olmalıyım, brüt alanının değil, net alanının m2 cinsinden göz önüne alırım, güneş görüyor olması çok önemli, ısınma şekli ile yalıtıma mutlaka önem verilmiş olmalı. Güvenlik açısından semtin temiz bir sicilinin bulunması gerekiyor. Yönetim planının incelenerek aidat, ortak kullanım alanı gibi konularda bilgi alırım ki daha sonra bir sürprizle karşılaşmayayım. Otopark kapasitenin yeterliliği yine çok önemli. Deprem yönetmeliğine uygunluğu sağlanmış olmalı. Bakım ve onarım gibi nedenlerle ekstra masrafa neden olma ihtimali olmamalı, sanayi kuruluşlarından uzak olması gerekiyor. Tapu kaydını da kentsel dönüşüme dahil olup olmadığına bakmak için araştırmak gerektiğini düşünüyorum.
6. Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Aile hem yaşam hem yatırım olarak bir alım gerçekleştirecekse düşünüyorum. Eşlerini almadan gelen karar veren erkek yok gibi. Yapılacak projelerde o bölge ve civarında yaşayan yada talep edecek yatırımcı kadın profilleri, tercihleri satış stratejilerinde yer alması gereken önemli girdilerden bence. Fakat yüksek nakit gücüne sahip yatırımcı profilleri de var ki onlar inandıkları projelerden adet bazında da fazla alım gerçekleştiriyorlar.
Pazarlık yapmaları, uygun ödeme koşulları sağlanarak, gerekli indirim yapıldığında alacakları adet de artabiliyor. Onlar için ev alma güvenilir bir yatırım aracı. Eğitimli dediğimiz yatırımcı profilleri var onlarda değdiğine inandıkları projeleri az üstünde değerle bile satın alabiliyorlar. Yani “kadınların asıl karar mercii olduğunu” genel olarak söyleyemeyiz. Bu sadece tek bir yatırımcı profili için geçerli olabilir. Bir çok profil var ve hepsinin yukarıda verdiğimiz örneklerde ki gibi alma kararını etkileyen unsurları değişkenlik gösterebiliyor.
YORUMLAR