Kadınca Emlak olarak, başarılı genç işkadınlarıyla röportajlarımıza devam ediyoruz. Bugün ki röportajımızda, Dijital Tercüme Ltd.Şti. Kurucu CEO'su, Senem KOBYA ile yaptığımız keyifli röportajımız. Kendisine bize vakit ayırdığı için ayrıca teşekkür ediyoruz.
Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Kadın denilince hangi kültürde olursa olsun önce ev ile ilgili bir resim beliriyor insanların kafasında ve kadın bu resimde çoğu zaman evin iç kısmında oluyor.
Oysa hem profesyonel hem de sosyal hayatta kadınlar, önce pencereden baktılar, sonra bahçeye çıktılar, şimdi sokakları arşınlıyor, dünyayı keşfediyorlar, yakın gelecekte uzayı da feth edeceklerine eminim. Rengarenk ve parıltılı uzay kıyafetlerine hazır olalım.
Şaka bir yana, bu geç kalışın sebebi naif, duygusal ve korunmaya muhtaç görülen ve bu yüzden de kendini öyle zanneden kadınların, gerçeği yansıtan bir aynaya bakma cesareti gösterebilmeleri ve orada güçlü, kendinden emin ve isterse her şeyi başarabilecek bir cesur yürek görmeleri. Bence bunu kavramış bir kadının önünde hiçbir şey duramaz ve ülkemizdeki kadınların da gün geçtikçe daha da bilinçlenip kendi kararlarını verebileceklerini umuyor ve ön görüyorum.
Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Kadın olmanın profesyonel iş yaşamımıza birçok dezavantajı varmış gibi bir algı var. Oysa genç iş kadınlarının şunu iyice anlamaları gerekiyor: Kadın olmanın hiçbir dezavantajı yok, aksine empati kurabilme yetenekleri, olayları daha geniş perspektifle kavrayabilmeleri, işlerine aile sıcaklığı katmaları, firmalarına olan bağlılıkları, aynı anda birçok iş birden yapabilme becerileri, karşılarına ne engel çıkarsa çıksın savaşabilmeleri, hayallerinin peşinden tutkuyla koşmaları, sezgilerinin kuvvetli olması gibi birçok avantaja sahipler.
Ve bu duygusal zenginlik, gittikçe rekabetçi hale gelen piyasada kadınların yaptıkları her işte fark yaratmasına sebep olmakta. Benim tek tavsiyem, nasıl çalışan erkek diye bir kavram yok ise çalışan kadın diye bir kavramın da olmadığını, çalışmanın, üretmenin, kendi hayatını kazanmak ve yönetebilmenin kadının doğal hakkı olduğunu benimsemeleri ve işlerine “ellerinin hamuruyla” sarılmaları ve kariyerlerine “sevgilerini katmalarıdır.”
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Ev seçiminde öncelikle huzur aranmalıdır. Tabii ki bu kavram kişiye göre değişebilmektedir. Kimi insan şehrin dışında, çok odalı ve sakin bir ev hayali kurarken, kimi de şehrin içinde daha canlı, daha hareketli bir yaşamı tercih etmektedir. Kısacası ev seçiminde hayaller, istekler ön planda olmalı, koşullarla en uygun kesişimi tercih edilmelidir.
Kendi adıma benim için huzurun resminde ailemle daha çok vakit geçirebilmek var. O yüzden ben, çocuklarımı rahatça yetiştirebileceğim, mahalle ve komşuluk kavramı olan, okul, hastane, sosyal ve kültürel merkezlere rahatça erişebileceğim, aynı zamanda İstanbul’daki trafik çok yoğun olduğundan toplu taşıma ile kısa sürede iş merkezlerine ulaşabileceğim bir yer tercih ettim. Ve on senedir de burada oturuyorum.
İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
Ben her ikisi için de Beylikdüzü ilçesini öneriyorum. Yeni imara açılan bir yer olduğu için geniş caddeler, planlı yerleşim, bina yaşları fazla olmadığı için daha az tesisat sorunu; parklar, bahçeler ve yeşil alanların fazlalığı, sosyal ve kültürel olanakların çokluğu vb ayrıcaklıkları var. Ayrıca her yere yürüyerek de gidebiliyorsunuz. Çevre açısından da nezih, sakin mizaçlı ve kültürlü insanların yaşadığı bir yer olduğu için çok memnunum.
Yatırım olarak da Beylikdüzü’nü tercih etmemin sebebi artık İstanbul’da uzak diye bir kavramın kalmamış olması. Firmamıza ait ikinci şubemizi Beylikdüzü’nde açtık. Metrobüs ile Zincirlikuyu’daki merkez ofisimize 50 dakikada ulaşabiliyoruz. Şehir içinde bir alt sokağa gitmeye kalksanız da 50 dakika sürüyor zaten.
Ayrıca binalar yeni yapıldığı için çok modern, şık ve çok kullanışlı dizayn edilmişler. Sitelerde yeşil alan ve sosyal imkanlar çok gelişmiş. Her evin bahçesi ve çok yakında bir oyun parkı var. Hastaneler, AVM’ler, sinemave tiyatrolar, ana yollara ulaşım vs hepsi 5 dakika. Evler geniş, oda sayısı fazla, manzara ferah. O yüzden de değeri katlanarak artıyor.
Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Ülkemizde gayrımenkullerin sadece %9’u kadınlara ait. Bu oran ilk bakışta çok düşük gibi gözükse de yeni çıkan yasalar gereğince evli bir kadın hukuk karşısında evin yarısına sahip. Bu durumda rakamların daha farklı puanları işaret ettiği söylenebilir.
Bekar kadınların evlerini satın alma sürecinde ailelerine danıştıklarını ama yine de kendi kararlarını aldıklarını düşünüyorum. Evli kadınların ise maddi koşullar da müsaitse alınacak evin konumu, oda sayısı, odaların genişliği ve diğer özelliklerinde eşlerin dayanışma içinde karar aldıklarını, ailelerine en uygun evi seçtiklerini, tam bu noktada da kadınların taleplerinin eşleri tarafından ön planda tutulduğunu düşünüyorum.
Senem Kobya
Dijital Tercüme Ltd, CEO
Dijital Tercüme Hakkında
ISO 9001:2008, EN 15038:2006, OHSAS 18001 ve MTC 112 dahil 8 kalite sertifikası, 2 başarı ödülü (Google Yetkili Çeviri ve Yerelleştirme Bürosu) sahibidir. 47 dilde, 59 uzmanlık alanında, 600’den fazla kamu ve özel sektör referansıyla, 14 senedir Türkiye'nin çeviri ve lokalizasyon alanındaki öncü firmasıdır.
YORUMLAR