Şafak Şener ’Haklarını bilen ve birey olduklarının farkında...

Şafak Şener 'Haklarını bilen ve birey olduklarının farkında olan kadınlar yetiştirmek gerekir'

Ünlü Sunucu ve Yapımcı, Star TV Editoryal Direktörü Sevgili Şafak Şener

27 Ocak 2016 - 16:28

Ünlü Sunucu ve Yapımcı, Star TV Editoryal Direktörü Sevgili Şafak Şener.. Türkiye'yi adım adım gezip, her profilden Türk Kadını tanıma fırsatı yakalamış ve her birinin hikayesini içinde yaşatmış Sevgili Şener ile sohbetimiz iş saatinizin son zamanlarında size eşlik edecek..



 

Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye'de kadın olmak zor. En başta bunu belirtmeliyim zira ülkenin genelini düşünürsek kadınların birey olarak kabul gördüğü, erkeklerle eşit eğitim ve çalışma hakkına hatta sosyal hayatın içinde var olma hakkına sahip olmadıkları acı bir gerçek. Ben mesleğim dolayısıyla ülkemin dört bir yanında haberler yaptım ve bunun için gitmediğim köy, kasaba hatta mezra, yayla kalmadı diyebilirim. Ülkemin coğrafyasıyla bir yöre yöre insanını tanıma fırsatım oldu. Genellikle Doğu ve güneydoğu Anadolu'da kadınların zor yaşadıklarını yok sayıldıklarını düşünür öyle biliriz ya; maalesef sadece bu iki bölge değil neredeyse bütün Anadolu'da durum aynı. Antalya'nın bir köyünde küçük bir kız çocuğu seviyor sohbet ediyorum

- adın ne kaç yaşındasın sen güzel kız?

- adım Emine yaşım 12

- hangi okula gidiyorsun ileride ne olmak istiyorsun? diye sıradan bir sorunun hiç aklıma gelmeyecek bir bölgede hiç aklıma gelmeyecek bir cevabı olduğunu cevabı duyana kadar bilmiyorum.

- Yok abla ben artık okula gitmiyorum. Evde anneme yardım ediyorum. Bizim burada benim yaşımda okula giden kıza "yollu" derler...

Şaşkınlık içerİsinde dinlediğim cevabın şokunu atlatır atlatmaz

- Peki "yollu" demeselerdi sen okula gitmek ister miydin? diye soruyorum.

Kız sessizleşiyor...Omuzları düşük başı önde, küçük yüreğinde hayallere dalıyor belli. Sonra umutsuzluğu haykıran zayıf ve titrek sesiyle

- Evet ablacım gitmek istedim, okuyup öğretmen olmak isterdim ama...

Aması şu, ufacık yaşta evlendirilecek ve hayatı öyle geçip gidecek.

İşte böyle ufacık bir sohbetin kocaman hikayesi. Bunun yanı sıra ülkemizde çok başarılı kadınlar da var elbette. İş hayatı, siyaset, sanat, spor her dalda büyük başarılara imza atmış ünlü olan olmayan bir çok kadın var. Bu kadınların hayatlarına baktığımızda da çoğunun Savaşçı kadınlar olduğunu görüyoruz. Vaz geçmeyen, düşse de kalkmasını bilen en önemlisi de kendi yaralarını sarabilen yani kendi kendine yetebilen kadınlar. Kadınlar için sunulmuş, ideallerine kavuşmak için donatılmış bir sistem yok ne yazık ki. Kadın ister evde ister işte ister sosyal hayatın içinde savaş vermek zorunda, savaşarak kazanmak zorunda. Büyük kentlerde ve Batı bölgesinde kadınların ideallerine ve kariyerlerine kavuşması kasaba, köy ve Doğu bölgelerine göre kolay gibi görünse bile ataerkil bir toplumun var olduğu ülkemizde kadının olmak her yerde zor. Ancak başarılı olmak kariyer yapmak imkansız değil. İnanç, istek, azim, çaba, fırsatları değerlendirmek ve en önemlisi vaz geçmemek; eh geriside biraz şans biraz kader diyebiliriz. Türkiye'de kadının her alanda yolunu açacak ve doğru yönü belirlemesine yardımcı olacak eğitim sistemi kadınlar için değil erkekler için eğitim sistemi oluşturulmalı bence çünkü Erkeğin kadına bakışını insani boyutlara getirebilirsek yani kadını cinsiyet olarak görmeden birey kabul eden erkekler yetiştirebilirsek sorunun büyük bölümü çözülmüş olacak. Bunun içinde yine kadınlara iş düşüyor zira kız olsun erkek olsun evladı yoğurup şekil vermek kadının elinde. Bunun için de haklarını bilen ve birey olduklarının farkında olan kadınlar yetiştirmek gerekir elbette. Bu da devletin görevidir. Bence ülkemizde hem aile içi hem devlet sistemi olarak yapılan icraatler yeterli değil. Ben kişisel olarak kendimce elde ettiğim başarıyı her türlü hatamdan ders alıp, her türlü engele rağmen vaz geçmeden yoluma devam etmekle yakaladım. Ve her problem kendi içinde fırsatlar barındırır önemli olan problemi düşünüp üzülmek değil içindeki fırsatları görüp yakalayabilmektir cümlesine daima inandım.

Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?                                                                                          Genç iş hanımlarına tavsiyem, çok iyi bir eğitiminiz, çok varlıklı bir aileniz olsa bile eğer sosyal ilişkileriniz zayıfsa başarılı olmanız mümkün değil. Azimli olun ama hırslı değil. Unutmayın sonunda daima iyiler kazanır. Başkalarının ne dediğini önemsemeden elinizden gelenin en iyisini yapın ve enerjinizi işinize harcayın. Öfke kontrolünü elden bırakmayın. Saygılı olun ki karşınızdaki de size saygı duymak zorunda kalsın. Unutmayın işinizi iyi yapmak yeterli değil, güler yüzlü ve anlayışlı olmalısınız çünkü ne iş yaptığınız değil nasıl yaptığınız sonucu belirler. Ve başladığınız işte sabırlı olun. Bir daldan diğer dala daha iyi olur diyerek zamansız atlamayın zira gideceğiniz her yerde kimse sizi kırmızı halı ile karşılamayacak isimleri değişen rakipleriniz ve içeriği farklı engeller çıkacak yine karşınıza. Taş yerinde ağırdır ve siz yerinizi belirlemeden başka bir ortamda yer edinemezsiniz. Sabır ve doğru zamanı belirleme çok önemli. Ham olarak dalından kopan meyve çürümeye mahkumdur sözünü kulağınıza küpe edinin. Ve tabii her an görebileceğiniz bir yere şu notu iliştirmeyi unutmayın. Vazgeçmemek.
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?

İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşamanın avantajları olduğu kadar dezavantajları da var tabii, benim için en önemli sorun trafik. Bu yüzden işim ve çocuğumun okuluna en yakın yerleri tercih ediyorum yaşamak için. İkinci kriter ise çevre; yani komşuluk yapacağım kişilerin benim sosyo -ekonomik düzeyime yakın olan kişilerden oluşması. Üçüncü kriter güvenlik. Site hayatının daha  güvenli olduğunu düşünüyorum bu nedenle de tercihim siteler. Dördüncü kriter çocuklar için sağlıklı ve eğlenceli bir ortam. Aktivitesi olan ve yeşil alanı bulunan siteler tercih nedenlerimden biri. Son olarak depreme dayanıklı olduğu ispatlı, benim ev içi ihtiyaçlarımı karşılayacak ölçü ve donanıma sahip olması.
4. İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
Oturmak için tercih ettiğim bölge Beşiktaş ilçesi semt olarak Ulus ve civarı. Ev alarak yatırım yapmak bana göre değil çünkü oturmadığın ev senin değildir derdi senindir görüşü hakim bende zira artık düzgün ve sorunsuz kiracı bulmak çok zor. Ancak çevremden gördüğün kadarıyla yatırım yapmak isteyenler daha çok kentsel dönüşüm çalışması yapılacak bölgeleri tercih ediyor.
5. Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?

 Ev seçerken öncelikle işime ve çocuğumun okuluna yakın olmasına, bölgede yaşayan insanların sosyo-ekonomik durumunun benimkine yakın olmasına, güvenlik öğelerinin tam olmasına (depreme dayanıklılık- güvenlik görevlisi-site hayatı) yeşil alan barındırmasına, ölçü ve donanım olarak ihtiyaç ve zevkime uygun olmasına dikkat ederim.

6. Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Ev satın alırken kadınların seçimlerinin sonucu önemli ölçüde etkilediğini düşünüyorum. Erkekler ev ve ev içi düzeni kadına bırakmakta hem fikirler, bu nedenle de kadınlar en özgür oldukları mecrada yani ev ortamında seçimleri ile yönlendirici hatta karar mercii oluyor. Ne demiş Atalarımız Yuvayı dişi kuş  yapar.

Bu haber 2121 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Tabiatın Hediyesi Mermer ve Patlatma Taş ile Evlerinize Şıklık Katın!
Tabiatın Hediyesi Mermer ve Patlatma Taş ile Evlerinize Şıklık...
Ev Aletlerini Verimli Kullanma Rehberi
Ev Aletlerini Verimli Kullanma Rehberi