Sevgili Fulya Çimen www.brand-store.com kurucusu , Genç ve vizyoner Kadın Girişimcilerin en başarılı örneklerinden...Cuma günümüzü kendisinin ışığı ile kapatmak bizlere umut oldu.. Satırlarımızda
Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Bu soru çok derin J İlk tepkim soruyu ‘Kadın olarak’ ifadesi ile yanıtlamamayı tercih ederdim olsa da yaşamın içinde rollerimiz, duygu, davranış, düşünce biçimi ve olaylara verdiğimiz tepkiler konusunda kadınlar ve erkeklerin birbirinden farklı olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Sorunuzun sosyal hayat ayağında Türkiye’deki kadınlar bazı ülkelere göre daha şanslı ve bazılarına göre de daha şanssız. Kadın olmanın zorluğu da kolaylığı da içinde bulunduğunuz çevre ve sosyal hayat ile değişir.
Kadınların yaşadığı zorlukları azaltmak için herkes gibi ben de ‘her kadının’ eğitim almasının şart olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir ve gelecek daha umutlu olur.
Sorunuzun iş hayatı ile ilgili olan bölümüne gelirsek; kişisel deneyimlerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki soruda gizli bir şekilde yer alan ‘iş hayatında kadın olmanın zorluğu’ konusundaki dezavantajları avantaja çevirmek yine biz kadınların elinde. Kadınların iş hayatında ‘’kadın olduğu için’’ zorluklar yaşamasını gerektirecek hiçbir durumun kadının kendisinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Dış etkenleri de etkisiz hale getirmek yine kadının kendisinin elinde. Tabii ki manevi olarak desteklenmesi, yüreklendirilmesi gerekir. Kadının – insanın – önce kendine inanması gerekir.
Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Hayal kurun ve bundan hiç vazgeçmeyin. Kurmakla kalmayın, hayalinizin peşinden gidin. Kendinize güvenin, herkesi takip edin fakat kendinizi asla bir başkası ile kıyaslamayın. Herkesin kendine özgü başka ‘başarı yolları’, başka ‘başarı anahtarı’ vardır. Kendinize inanmaktan asla vazgeçmeyin. Kimse inanmazken siz inanın yeter. Önünüze çıkan engellerden yılmayın, gerekirse tekrar tekrar deneyin. Herşey ters gitse dahi aklınızda ‘acaba’ sorusu kalmayana kadar devam edin.
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
İçinde kendimi nasıl hissettiğim ilk kriterimdir. Diğer kriterler de zaten yine bu ilk söylediğimde birleşir. Ferah evler tercihimdir. Apartman dairelerinde çok yüksek katlı binaları tercih etmem.
İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
Oturmak için tercihim sakin ve nezih semtler. Anadolu yakasında Suadiye, Şaşkınbakkal mesela… Orada büyüdüm zaten. Avrupa yakasında ise Ulus, Akatlar, Boğaz semtleri… Yatırım için herkes gibi ben de şu anın değerlisine değil, 5-10 sene sonra değerli olacak yerlere bakıyorum. Şu anın merkez olmayan semtleri…
Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Tabii ki J Bir tek ev değil aslında her konuda karar mercii kadınlardır ama aramızda kalsın. J Yuvayı dişi kuş yapar. Herkes bilir ki önce kadın huzurlu ve mutlu olursa erkeğin hayatı da daha huzurlu olur J
Sokak Fotografları: Ayça Yalçıner
YORUMLAR