Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su , TOBB Kadın girişimciler Kurulu Başkanı, KAGİDER ve TÜSİAD üyesi Kadın Lider Evrim Aras ile 2015 Yılında Yılın Kadını ödülünü almasına kadar geçen süreçte deneyimlerinden yola çıkarak gerek iş gerekse özel hayatta kadının rölünü konuştuk. Tabiiki konut seçimi ve dekorasyon kriterlerini de unutmadık. ..
Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak; gerek iş hayatı gerekse sosyal hayatta kadının konumunu nasılyorumluyorsunuz? TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 49,8’i kadın olmasına rağmen, erkeklerin istihdam oranı, kadınların istihdam oranının 2,4 katı. Dünya Ekonomik Forumu’nun Toplumsal Cinsiyet Eşitsizlikleri Göstergesi’nde geçen yılın rakamlarına baktığımızda ise, Türkiye’nin 142 ülke arasında 125’inci sırada yer aldığını görüyoruz. Kadının ekonomiye ve işgücüne katılımında ise ortaya çıkan tablo daha karamsar; Türkiye 142 ülke arasında 132’inci sırada yer alıyor… Buradan da görüleceği üzere, ne yazık ki ülkemizde eşitlikten bahsetmek çok mümkün görünmüyor. Kadınlar özellikle sosyal alanda olduğu gibi iş yaşamında da eşitsiz uygulamalarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Yönetsel pozisyonlara getirilmeme, cinsiyet ayrımı, mobbing ve erkek egemen bakış açısı iş yaşamında kadınların karşılaştığı en önemli zorlukların başında geliyor. Ancak umutsuz da olmamak gerek. Kadınlarımız gün geçtikçe gerek sosyal gerekse iş hayatındaki konumunu güçlendirmek üzere geçmişe göre çok daha iyi bir mücadele sergiliyor. Kadınların verdiği mücadelede yalnız kalmamaları için iş örgütleri ve şirketlerin elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyorum. Bu bakış açısından yola çıkarak, biz Aras Kargo olarak önemli bir sorumluluk üstlendiğimize inanıyoruz. Erkek iş gücünün ağırlıklı olduğu bir sektörde, kadın istihdamını artırmaya yönelik uygulamalarla sektöre yönelik erkek egemen bakış açısını değiştirdik. Aras Kargo’yu “kadın ve doğa dostu” bir şirket olarak konumlandırıyoruz. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi Prensipleri’ni imzaladık. Türkiye’de bu prensipleri imzalayan ilk kargo şirketiyiz. BM prensipleri doğrultusunda şirketimizde kadın kotasını artırdık, 2014'te yüzde 16 olan kadın çalışan sayımızda 2015 hedefimizi, yüzde 20 olarak belirledik. Annelere esnek çalışma saatleri uygulaması getirdik. Bu kapsamda bebekler 1 yaşını doldurana kadar annelerimize süt izni ve bebek bakım izni veriyoruz. Okulun ilk ve kapanış günü ile aşı günlerinde de yine anne çalışanlarımızı izinli sayıyoruz. Kazandır kazan öneri sistemi ile kadın çalışan öneren çalışanlarımıza önerdikleri aday işe kabul edildiği takdirde prim imkanı tanıyoruz. Aras Akademi Aile Okulu’nun eğitimlerinde, anne ve çocuk sağlığı, finansal okuryazarlık, mutluluk, ergen iletişimi gibi konuları işliyor ve çalışanlarımıza katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Kadın ya da erkek iş hayatındaki herkes zorluklarla karşılaşıyor. Sizin bir kadın olarak karşılaştığınız sorunlar nelerdi? Kurucumuz Celal Aras’ın vefatının ardından Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı olarak şirketin başına geçtiğim dönemde, şirketin mali olarak sıkıntı içinde olmasının yanı sıra, bir de bunun üzerine çeşitli çevrelerden kadın olarak bu yükü kaldıramayacağım düşüncesi omuzlarıma yüklenmişti. Bu bakış açısını yıkmak için yılmadım, hatta kadın bakış açımı avantaja çevirdim. Sahaya indim, çalışanlarımızla konuştum, maddi tabloyu anlattım, onlardan desteklerini istedim. Bu zor günleri ancak onlarla birlikte aşabileceğimizi dile getirdim. Bu zorlu koşullarda, dar gelirle yaşam mücadelesi veren emekçilerin tek tek gözlerinin içine bakıp, ellerini sıkarak güvenlerini istedim. Sağ olsunlar, açık sözlülüğüme, dürüstlüğüme inandılar, bana güvendiler. Borcum borçtu, hepsini de kuruşuna kadar kendilerine ödedim ama o zaman onların da yaptıkları fedakarlığı unutamam. Bugün tüm çalışanlarımızla birlikte Aras Kargo’yu, 13 Bölge Müdürlüğü, 28 Transfer Merkezi, 825 şube, 3.320 araçlık filosu ve 12 bin çalışanıyla 650 milyon dolarlık şirket haline getirdik.
Kadın olmanın artılarını hissettiğiniz durumlar oldu mu? Bu konuda neler anlatabilirsiniz?Kadınların erkeklerden çok daha güçlü önsezileri olduğuna inanıyor, genel kanının aksine erkeklere göre daha organize ve mücadeleci olduğunu düşünüyorum. Bir de bunların üzerine, aynı anda birden fazla işe odaklanabilme konusunda beceriklilik eklendiğinde, kadınların eğer isterlerse ve gerçekten inanırlarsa önlerinde hiçbir engelin duramayacağı kanaatindeyim
Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir? Rahmetli babam bana hep ”İnsan hayalleri kadardır” derdi. Bu sözü hayatımın hiç bir döneminde unutmadım ve kendime ilke edindim… Benim de genç iş kadınlarına tavsiyem, kendi değerlerinin farkına vararak hayallerine ve fikirlerine sahip çıkmaları ve bunları gerçeğe dönüştürme konusunda cesaretli davranmaları yönündedir. Bundan on yıl sonra nerede olmayı istiyorlarsa, adımlarını da ona göre atmaları ve bunu yaparken asla pes etmemeleri çok önemli… Türkiye’de yaşayan kadınların her işin üstesinden gelebileceğine ve zorlukları aşabilecek potansiyeli barındırdıklarına inanıyorum. İşin sırrı kendini tanımaktan ve bir işi başarabileceği inancını yitirmemekten geçiyor
Devletin kadın girişimcilere verdiği desteği yeterli buluyor musunuz? Devlet olarak değil, tüm iş dünyası ve iş örgütleri olarak kadın girişimcilerin sergiledikleri heyecana eşit seviyede bir destek anlayışı geliştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Ben de elimden geldiğince bu konuda sorumluluğumu yerine getirmeye çalışıyorum. TOBB Kadın Girişimcilik Kurulu Başkanı ve KAGİDER Yönetim Kurulu üyesiyim. Bu bağlamda kadın girişimcilere yeterli desteği sağlama konusunda tüm sorumluluğu sadece devlete yüklemenin, doğru bir yaklaşım olmayacağını düşünüyorum. Bu bakış açısıyla, Aras Kargo’da kendi çalışanlarımızın acentelerimiz olması için önemli avantajlar sağlıyoruz. Özellikle kadın girişimcilere destek olma vizyonumuz doğrultusunda bünyemizdeki 84 kadın çalışanımızın kendi acentelerini kurmalarına teşvik ederek, onları kendi işlerinin sahibi yaptığımızı belirtmeliyim. Kadın girişimcileri desteklemek konusunda TOBB olarak beklentimiz ise, kamu alımlarında yerli ürünlere yüzde 15 fiyat avantajı sağlayan düzenlemenin benzerinin kadın girişimcilerin desteklenmesi noktasında da hayata geçirilmesi. ABD gibi bazı ülkelerde çok iyi uygulamalarını gördüğümüz üzere, kamu alımlarında, kadın girişimcilerin kurduğu şirketlere fiyat avantajı sağlanabilir.
İş hayatındaki kadınların şikayetçi oldukları konulardan biri de kadın yöneticiler. Kadınların iş hayatında hemcinslerine zarar verdiği şeklinde bakış açısı mevcut. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Her iki cinsin kendine has bazı özellikleri olduğunu kabul etmekle birlikte bu konuda genelleme yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Sonuç itibarıyla iş dünyasında birçok çalışan birtakım zorluklarla karşılaşabiliyor. Bu bazen kadın bazen de erkek yöneticiden kaynaklı olabiliyor.
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Doğayla içi içe olmayı seven bir insanım. Dolayısıyla oturacağım evinde yeşillikler içerisinde olması benim için önemli. Ferah evlerden hoşlanırım ve bu yüzden gün ışığını olabildiğince içeriye alan boydan boya camlar tercihim.
Evinizi dekore ederken gözettiğiniz olmazsa olmazlar nelerdir? Ferah evlerden hoşlandığım için evin içerisini çok fazla eşya ile doldurmayı sevmem. Sade , gözü yormayacak yalınlıkta dekorasyon tercihim. Bir de doğu ve Uzakdoğu felsefelerine olan yakınlığım, dekoratif obje seçimindeki tercihime de yansıdığını söyleyebilirim. Örneğin evde tütsü olmazsa olmazım.
İstanbul’da oturmak için hangi semti ve neden seçersiniz? Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz? İstanbul’da en sevdiğim yerde Kanlıca’da yaşıyorum. Kanlıca, çok özel bir yer. İstanbul’un içinde ama tüm o şehrin keşmekeşinden, karmaşasından uzak; sakin, kendine has, hatta şahsına münhasır diye bile ifade edebileceğim bir semt. 11 yaşında bir çocuk annesiyim. Oğlumla birlikte, nefes alabildiğiniz, havası temiz, doğası güzel, sakin, insanı evinde huzurlu ve mutlu hissettiren bir semtte oturmayı kriter olarak göz önünde bulunduruyorum.
Son dönem modern yaşam alanlarında sizce kadınlar ve çocuklar için projelere neler dahil olmalı? Kadın ve çocuk diye ayırmadan, yaşam alanlarında çevreyi zarar vermemeye dikkat edilmeli ve yeşil alanlara mümkün olduğunca fazla yer ayrılmalı diye düşünüyorum. Bir de şimdiki çocuklar bizim çocukluğumuzdaki kadar sokakta vakit geçiremiyor, sokak oyunları oynayamıyor. Çocukların açık havada saklambaç, sek sek, ip atlama gibi bizim çocukluğumuzdaki oyunları oynayabilecekleri güvenlikli oyun alanları projelerin içerisinde olsa çok iyi olur.
YORUMLAR