1-7 Mart “Deprem haftası” dolayısıyla bir açıklama yapan AYİDER Başkanı Melih Tavukçuoğlu, İstanbul’da tespit edilen riskli binaların daha yüzde 10’unun yıkılmadığına dikkat çekiyor. Türkiye’de 1 milyon 500 bin kişinin riskli binalarda oturduğunu belirten Tavukçuoğlu, kentsel dönüşümün hız kazanması gerektiğinin altını çiziyor.
Her yıl 1-7 Mart haftası “Deprem haftası” olarak kabul ediliyor. Türkiye topraklarının yüzde 92'sinin deprem kuşağında bulunduğunu ve nüfusunun da yüzde 95'inin deprem kuşağında yaşadığını düşünürsek, kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğu bir kez dha ortaya çıkıyor.
1999 Marmara Depremi sonrası depreme karşı dayanıklı, sağlıklı şehirler ve sağlıklı gelecek için 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Yapıların Yenilenmesi” hakkında çıkarılan kanunla 2012 yılında başlayan kentsel dönüşüm, inşaat sektörüne de hız kazandırdı. Kurulduğu günden bu yana kentsel dönüşüm, enerji verimliliği, iş güvenliği gibi konulara ağırlık veren AYİDER (Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği)’in Başkanı Melih Tavukçuoğlu, İstanbulluların yüzde 90’ının riskli binalarda oturduğunun altını çiziyor.
“2014 yılında yaklaşık 120 bin yeni riskli birim sayısı tespit edilmiş olup toplam riskli birim sayısı 566.629’a yükselmiştir. Bu binaların sadece 12.500 adedi yıkılmıştır.” diyen Melih Tavukçuoğlu, kentsel dönüşümün 20 yıl daha süreceğini ve inşaat sektörüne maliyetinin 900 Milyar TL olduğunu belirtiyor.
Kentsel dönüşüm faaliyetlerine ilişkin resmi verilere göre 20 yılda 7 Milyon bina kentsel dönüşümle birlikte yenilecektir. 2014 yılı sonunda riskli ilan edilen alan sayısı 152, bu alanlardaki toplam bağımsız birim sayısı 392 bin ve bu alanların dışındaki bağımsız riskli birim sayısı 174.629 olmuştur. Bu birimleri ilgilendiren nüfus sayısı şu an için 1 milyon 500 bin kişidir. Kısacası 1 milyon 500 bin kişi, deprem riski taşıyan binalarda oturuyor.
Kadıköy’deki binaların yüzde 90’ı yenilenmeli!
İstanbul’da kentsel dönüşümün en önemli duraklarından biri olan Kadıköy’de, 30 bin 600 bina bulunuyor ve bu binaların sadece yüzde 10’u, depremden sonra yeni yönetmeliğe göre yapılmış durumda.
Konutların yüzde 90’ı ise mühendislik hesapları olmadan inşa edildiği için bu binaların da yaklaşık yüzde 45’inin acil olarak yıkılması gerekiyor. Mevcut imar yönetmeliğiyle yapılacak binalarla Kadıköy nüfusunun 20 yıl içerisinde 500 binden 800-900 bine çıkacağını belirten Melih Tavukçuoğlu, “Kadıköy’de en az 20 yıl sürecek bir kentsel dönüşümden bahsediyoruz.
Yeni yapılacak binalarla birlikte nüfus artarken altyapı, otopark, yol gibi konu başlıklarını da düşünmemiz gerekiyor.” açıklamalarında bulunuyor. Kadıköy’de 2014 yılı içerisinde bina yapımı için 843 ruhsat verildiğini, 2015 yılı sonunda ise ruhsat verilen bina sayısının 1000’i geçtiğini ifade eden Tavukçuoğlu, yeni imar yönetmeliği ve Kadıköy Belediyesi’ndeki istihdam sayısının arttırılmasıyla birlikte 2016 yılında ruhsat sayısında ciddi artış beklediklerini de sözlerine ekliyor.
Parsel bazında yapılan kentsel dönüşümü desteklemediklerini ifade eden Tavukçuoğlu, “Bir adada yaklaşık 30 parsel bulunuyor. Bu yüzden emsal transferi daha doğru olacaktır. Adada 5’li proje yapılabilir. Parseller arasında imar transferi olabilir. Böylece boş arazilerde yeşil ve sosyal alanlara yer verilebilir. Keza arsa stoğu sorununun da önüne geçilmiş olabilir. Bölge buna uygun ve sadece plan değişikliği gerekiyor. Emsal arttırmadan bu iş yapılabilir” diyor.
YORUMLAR