TOPRAĞI, suyu, enerjiyi ve diğer kaynakları en verimli şekilde kullanan, doğayı kirletmeyen sürdürülebilir akıllı şehirler artık bir bilim kurgu fantezisi değil, yaşamımızın vazgeçilmez bir gerçeği olmak zorunda.
Şehirlerin aydınlatmalarına harcanan yüksek miktarlarda enerji, trafikle birlikte ortaya çıkan kirlilik… Geleceğin akıllı şehirlerinde yeni tasarruf yöntemleri ve teknolojilerin, bu olumsuzlukların önüne geçmesi bekleniyor.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, dünya nüfusunun yarısından fazlasını barındıran kentler enerji tüketimi kaynaklı CO2 salımının yüzde 70’inden, sera gazları salımının ise yarısından sorumlu. Bu tablonun iyileşeceğine dair veri bulunmuyor. BM tahminlerine göre, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’i kentlerde yaşayacak ve sadece Çin’de nüfusu 10 milyonun üzerinde 221 kent olacak. Kentler, küresel ısınmaya karşı önlem almak zorunda çünkü Dünya Bankası’na göre önlem alınmazsa küresel ısınmanın yol açacağı 40 trilyon dolardan fazla olduğu tahmin edilen zararın faturasının yüzde 80’i kentlere çıkacak.
21’inci yüzyıl teknolojisi, bu değişime çoktan kapı araladı. Sabit kameralar, sensörler, kontrol sistemleri ve endüstriyel internet uygulamaları kentleri giderek daha akıllı hale getiriyor. Şehir altyapısı ve kamu hizmetleri, yeni teknolojilerle zamanla daha verimli hale gelirken; vatandaşlarla şehir yönetimi arasında iletişim artıyor; enerji, zaman ve kaynak tasarrufu sağlanıyor; çevre ve doğa korunurken şehirlerin yaşam kalitesi artıyor. Buna karşılık akıllı şehir uygulamalarına yapılan yatırımlar şehirlerde ekonomiyi ve istihdamı canlandırıyor, inovasyonu ve teknolojik gelişimi tetikliyor.
Son yıllarda bağlantılı cihazların artmasıyla birlikte endüstriyel internet ekosisteminin giderek güçlenmesi, şehir yaşamında karşılığını bulmaya başladı ve dünyanın farklı yerlerinde akıllı şehir örnekleri artık görülebiliyor. Dünyada pek çok uluslararası kuruluş, ülke ve kent yönetimi, akıllı şehir yatırım ve girişimlerini teşvik ediyor. Akıllı şehir uygulamaları da inovasyon ve teknoloji alanındaki gelişmelerden nasibini alıyor. Wired dergisinin İngiliz edisyonu akıllı şehirlerdeki inovatif gelişmelere dair ilginç örneklere yer vermiş.
HER ARAÇ BİRER WI-FI NOKTASI
Örneğin Manchester’daki CityVerve projesinde, akıllı duraklar, durakta bekleyen yolcular olduğunda otobüs şoförlerine sinyal gönderebiliyor. Ayrıca durağın ışıkları sadece gerekli olduğunda yanıyor. Böylece elektrik kullanımında tasarruf sağlanıyor. Bir diğer örnek ise Portekiz’den… Portekiz'in kuzeyindeki Porto şehrinin yeni uygulaması, her şehre örnek olacak nitelikte. 600'den fazla şehir otobüsü ve taksi, birer ücretsiz Wi-Fi noktasına çevrilmiş. Her ay 70 bin yolcuya hizmet veren bu araçlarda yolculuk yapak herkes kablosuz internetin keyfini çıkartabiliyor. Bu kablosuz ağ Veniam firması tarafından geliştirilmiş. Veniam, araçları birer Wi-Fi erişim noktası yapıyor ve aynı donanına sahip, birbirine yakın araçların hepsini tek bir ağ altında otomatik olarak toplayabiliyor. Veniam'ın Porto şehrindeki bu yeni uygulaması için, dünyanın en büyük araç bazlı ağı deniliyor. Porto otobüs ağı sadece ücretsiz internet hizmeti vermekle kalmıyor. Aynı zamanda araçlardaki sensörlerden gelen bilgileri de toplayıp merkeze iletiyor. Mesela araçlar yolda bir bozukluğa veya çukura denk geldiğinde, sensörler bunu saptıyor ve olası bir yol problemi olarak bilgi veriyor.
AKILLI ÇÖP KUTUSU
Akıllı şehirler açısından önemli olan bir diğer konu da atık yönetimi. Geri dönüşüm ve atıkların doğru yönetilmesi, kentlerde yaşam kalabalıklaştıkça daha da önem kazanıyor. Finlandiya’da tasarlanan özel atık kutusu, özel vericileriyle çöp toplayıcılara dolu olup olmadığını bildiriyor. Atık ve çöp konteynerlarına uyumlu akıllı sensörler, konteynerların içine yerleştiriliyor ve doluluk oranının sürekli takip edilmesini sağlıyor. Buna ek olarak sensörlerden alınan veriler sayesinde çöplerin dolma zamanını öngörme veya dolan çöpler için uyarı verme gibi işlemler de gerçekleştirilebiliyor.
TRAFİĞİ YÜZDE 10 AZALTAN YÖNTEM
Akıllı şehir uygulamalarında inovatif örneklerden bir diğeriyse Barselona merkezi Urbiotica’nın otopark uygulaması. Urbiotica, şehir içi park planlamasını yapmak için sensörleri kullanıyor. Kablosuz sensörler trafik hakkında gerçek zamanlı bilgi sağlıyor. Uygulanan bu yöntemle trafik yoğunluğu yüzde 10 azaltılmış durumda. Bir başka örnek ise bisikletlerden… Anahtarsız bir kilitten daha fazlası olan BitLock, sürücülere bisikletlerine uzaktan erişim imkânı sağlıyor. San Francisco tabanlı Mesh Motion girişimi tarafından geliştirilen uygulama ile bisikletlerin coğrafi konum noktaları belirlenebiliyor. Uygulamanın satışı 2015 yılında başladı. Uygulama kullanıcının kimliğini bluetooth ile tespit ediyor, yakındaki bisikletleri gösteriyor ve tek bir tuşla kilidi açabilmenize imkân sağlıyor. Son bir örnek ise şebekelerden… ESB Networks’ün İrlanda’da Elektrik Gücü Araştırma Merkezi (EPRI) ile yaptığı işbirliği ile geliştirdiği akıllı şebeke rüzgâr enerjisi entegrasyonu ile enerjinin etkin tüketimi hedefleniyor. Ayrıca akıllı şebeke ekosistemi ile elektrikli vasıtaların kullanımı destekleniyor.
YORUMLAR