Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak; gerek iş hayatı gerekse sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Ülkemizde geleneksel sığ anlayış ve zihniyetlerden dolayı kadının iş hayatında olmasına henüz olması gerektiği düzeyde bakılamıyor. Türkiye'de yaklaşık olarak 40 milyon kadın var ve bunların yüzde 7'si okuma-yazma bilmiyor. İş hayatında kadının yeri gün geçtikçe artıyor olması da umut verici... Batıda doğuda ülkemizin her köşesinde özellikle kız çocuklarının eğitimi ve hayata kazandırılması için hepimize büyük görevler düşüyor. Kazancımız oranında bu işe gönül vermiş kurum ve kuruluşlara ufak ta olsa destekte bulunabiliriz... Kadın erkek farketmez topyekun zihniyetlerimiz bu yönde değiştiğinde birler bin olur...
Kadın ya da erkek iş hayatındaki herkes zorluklarla karşılaşıyor. Sizin bir kadın olarak karşılaştığınız sorunlar oldu mu?
İş, aile yakın çevre hayatta pek çok sorunla karşılaşıyoruz. karşımıza çıkan sorunları da aşılması gereken engeller ve çözümledikçe fırsatlar olarak görebilmeliyiz. Herşeyeyüklediğimiz anlam önemli. Bakış açımızı değiştirdiğimizde kriz yönetme becerimizi de farkederiz. Çünkü sorunlar çözüm kabiliyetimizi ortaya çıkarmak için gelmiştir. Duygu düşünce ve davranış üçlemesiyle yaşayan varlıklarız. Biz kadınlar ağırlıklı olarak duygularımızla hareket ediyoruz. Duygulu olmak başka duygusallık başka... Duygulu olmak elbet güzel ancak duygusallığın dünya işlerinde hiç kimseye faydası yok. İşte burada düşünce ve akıl devreye giriyor. Sağduyu, akıl ve mantık kadın ya da erkek herkesin iş veya özel hayatında her an, her her kararımızda pusulamız olmalı.
Kadın olmanın artılarını hissettiğiniz durumlar oldu mu? Bu konuda neler anlatabilirsiniz?
Kadınlar erkeklere göre yapı olarak daha detaycı. Bu bazen sorun gibi görünse de iş hayatının inceliklerinde çok önemli bir özellik. Titizlik ve iş takibinde detaycılık büyük avantaj. Erkek beyni genel fotoğrafı görürken kadın beyni fotoğraftaki küçük kareleri görebilir. Hayatta başarı ve mutluluk detaylarda saklıdır bazen. Kadın ya da erkek farketmez. Kişinin önce ne istediğine karar vermesidir aslolan. Kendini tanıması neyle mutlu ve başarılı olacağını çözmesi gerekir. Huzursuzca mecburi yapılan hiçbir işten verim çıkmaz. Kişinin pozitif enerjisini aktardığı iş başarılı sonuç verir. Kadın doğası gereği üretkendir yapıcıdır. Yine doğası gereği duygusallığa kapılmadan duygu akıl birlikteliğiyle başaramayacağı iş olmadığını düşünüyorum. Erkekler sonuç odaklı bakarlar, nasıl yapıldığı değil ne yapıldığı önemlidir çoğu zaman. Kadınlar bunun yanında nasıl yapıldığıyla da ilgilenirler. Hayatta cinsiyet ayrımına pek sıcak bakmıyorum. Her iki cinsin hayatın her alanında birbirini tamamlamak üzere üstün farklı özelliklerle yaratıldığını düşünüyorum. Farklılıkların bir ayrım değil bir bütünlük sağlayabileceğine inanıyorum. Elbette bunun bilinç düzeyinin yükselmesiyle olabileceğine inanıyorum. Hayata artı değer katmak kişinin cinsinden değil ruhundan olabileceğine inanıyorum. Yetişmek, yetiştirmek ve bunları yaparken her an kendini geliştirerek yetiştirmek mottomuz olmalı...
Kariyerinin başında olan iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Günümüzde kadınlarda gözlemlediğim başlıca sorunu özgüven yetersizliği. Kendinin gücünün farkına varamama... Bilginin peşine düşmeleri, yaptıkları her eylemin bir deneyim kazandırdığına inanmaları, doğru çevre ve hedef belirlemelerini öneririm. Hedefsiz hayat rotasız gemiye benzer. Rotasını belirlemeyen kadın ya da erkeğin yönünü hayat bildiği gibi belirler. Çaba, gayret ve temiz niyet her zaman sonuç verir...
Devletin kadın girişimcilere verdiği desteği yeterli buluyor musunuz?
Devlet kadın girişimcilere büyük destekler veriyor... Ancak bunu yeterince kamuoyuna anlatabiliyor mu? Bu konuda emin değilim. Verdiği teşvikleri kolaylaştırmalı ve kitlelere daha fazla duyurmalı.
İş hayatındaki kadınların şikayetçi oldukları konulardan biri de kadın yöneticiler. Kadınların iş hayatında hemcinslerine zarar verdiği şeklinde bakış açısı mevcut. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu sadece kadınlar arasında da değil, bütüncül olarak bakmak gerekirse herkes birbirine destek olmalı. Birlikten güç doğar. Kişisel egoların hakim olduğu kurum ve kuruluşlardan verimlilik çıkmaz. Rekabetçiliği tetikleyen yönetim anlayışı kaotik ortam oluşturmaktan öteye gitmez... Bu eskiyen bir yönetim anlayışı. Teknolojinin gelişmesi, insanların tüm dünya ile entegre olabilmesi vb pek çok nedenden dolayı rekabetçi değil katılımcı yönetim anlayışı hakim artık dünyada... Hepimizin birbirinden öğrenecekleri var. Hayat çok dinamik, çok hızlı akıyor çok çabuk değişiyor... Değişim her alanda varken iş hayatında da değişim kaçınılmaz...Herkes kendi yeteneği ve bilgisince hayatta kendini var edebiliyor... Önemli olan kadın da olsa erkek de olsa potansiyelinin farkına varabilmesi...Elbette disiplin ve her ne yapıyorsak severek yapmak hayatın her alanında başarı ve mutluluğu getirir...
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Zaman hepimiz için çok değerli. İş ve sosyal hayatın içinde aktif biri olarak zamanımı çok doğru yönetmeliyim... Büyük şehirde çalışanlar için en büyük lüks işin ve evin yakın olması. Evim Beşiktaş'ta işim Ortaköy'de çoğunlukla yürümeyi tercih ediyorum. Uzakta toplantım varsa arabamı alıyorum.
Evinizi dekore ederken gözettiğiniz olmazsa olmazlar nelerdir?
Evimde ferahlık ve sadelik var. Çalışma ve dinlenme köşelerim ayrı. Gözümü yoracak renkler ve objeleri seçmiyorum... Kişinin hayatı neyse yaşadığı ortama da o enerji yansır. Zihnimizi açık tuttukça
İstanbul’da oturmak için hangi semti ve neden seçersiniz? Yatırım yapmak için hangi semti seçerdiniz?
İstanbul'da doğup büyüdüğüm Beşiktaş ve çevresini tercih ediyorum. Yaşamak, çalışmak ve sosyal hayatın içinde olan birisi olarak Beşiktaş hayatımı kolaylaştıran bölge. Amaç yatırım olunca İstanbul'un her yeri çok değerli... Dünyanın gözdesi bir şehir...İstanbul'un her bölgesinde yatırım yapılabilir.
Son dönem modern yaşam alanlarında sizce kadınlar ve çocuklar için projelere neler dahil olmalı?
Modern yaşam alanlarında kadınlar ve çocukların hayata daha artı değer katabilecekleri seslerini duyurabilecekleri, potansiyellerini ortaya koyabilecekleri projelerin uygulanması gerekir.
YORUMLAR