İnşaat sektörü ekonominin lokomotifi olmaya devam ediyor. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 11,1 büyürken, inşaat sektörü ise yüzde 18,7 büyüdü. Sektör temsilcileri yılın son günleri yaklaşırken inşaat sektörünün 2017 yılını nasıl geçirdiğini değerlendirip, 2018 yılı için öngörülerini paylaştı.
Doğa Madencilik Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Ayvacı:
“Yabancı yatırımcı sektörün büyümesinde itici güce sahip”
“2017 yılı hem yurt içi, hem yurt dışı siyasi ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle sıkıntılı geçti. Geçen yıl yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükümetimiz piyasaları ve iç tüketimi canlandırmak amacıyla bir dizi önlem aldı. Kredi Garanti Fonu destekli kredilerle ve ÖTV indirimleri sayesinde piyasalar canlandı. İnşaat sektörü de ekonomik daralmalardan direkt etkilense de, ülke ekonomisinin büyümesinde pozitif katkısını sürdürdü. Özellikle yılın ikinci çeyreğinden itibaren hareketlenen konut satışları Eylül ayında zirve noktasına ulaştı. Ancak konut arzının talebin önünde gitmesi ve yükselen kredi faizleri nedeniyle satışlar yılın son çeyreğinde biraz durulsa da, sektöre yabancı ilgisi inşaat sektörünün büyümesinde hala önemli bir itici güç olmaya devam ediyor.
Doğa Şirketler Grubu olarak 2017 yılında yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de zaman zaman ekonomik ve mevsimsel etkilerden dolayı durgunluklar yaşanıyor. Çeşitli kampanyalar, ödeme avantajları ile bu durgunluğun etkisini en aza indirmeye çalıştık. Satışı devam eden projelerimizde yılsonu hedeflerimize ulaştık.
Türkiye’de son yıllarda önemli bir büyüme potansiyeli ile ekonomiye katkı sağlayan gayrimenkul sektörü gelecekte de ekonominin kalbi olmaya devam edecek. Çünkü sektörümüz ülke ekonomisinin en önemli çarklarından birisi. Kendine bağlı birçok alt sektörü beslemesi ve yaratılan istihdamdaki payı göz ardı edilemez. Türkiye’de yenilenmesi gereken 7 milyon civarında konut olduğunu ve kentsel dönüşüm uygulamasının uzun yıllar süreceğini düşünürsek gayrimenkul sektörünün uzunca bir süre gündemde olacağını tahmin etmek zor değil. İnşaat sektöründeki büyümenin aynı hızla devam etmesi de sektörümüzün gelecek potansiyelinin en önemli göstergesi. Tabii bu arada riskleri de unutmamak lazım. Yükselen enflasyon ve döviz kurlarına bağlı olarak inşaat maliyetlerinin artması, kredi faiz oranlarının yüksekliği, konut stoğundaki artış gelecek dönemde sektörümüzü zorlayacak en önemli konular arasında yer alacak. Bu bağlamda; sektörümüzün gelişiminin desteklenmesi her zamankinden büyük önem taşıyor.
Yurt içi veya yurt dışı faktörler nedeniyle ekonomide ve siyasette belirsizlikler yaşansa da, Doğa Grubu şirketleri olarak ekonomimizin geleceğine ve sektörümüze güveniyoruz, emin adımlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Yamaç Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yamaç:
“2018 yılından daha umutluyuz”
“Türkiye ekonomisinin en önemli çarklarından inşaat sektörü son on yıldır büyümeye ve gelişmeye devam etmesine rağmen dövizdeki artış ve dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar sektörde durgunluğa neden oldu. 2017 yılının ilk yarısına baktığımız zaman uzun vadeli konut kampanyaları, KDV ve faiz oranlarında yapılan indirimler sektörün hareketliliğini sağlamıştı. KDV indirimleri ve faiz indirimlerinin son bulmasıyla birlikte konut satışlarında düşüş yaşandığını hep birlikte görmüş olduk. Bu nedenle de sektörümüz için 2017 yılının çok verimli geçtiğini düşünmüyorum. Şirket olarak, yıl içerisinde çalışmalarımıza ara vermeden devam ettik.
Sektörümüz için 2018 yılının 2017 yılından daha iyi geçeceğini öngörüyoruz. Sektördeki büyümenin sürdürülebilmesi ve yatırımların hız kesmeden devam etmesi için ekonomik ve siyasi istikrara ihtiyaç var. 2018 yılından umutluyuz, ekonominin lokomotifi inşaat sektörünün büyümesini sürdürmesi, yapılan yatırımların ve istihdamın artması için sektörümüzün devletimiz tarafından desteklenmesi gerekli. KDV’de ve faiz oranlarında sağlanan indirimlerin sürdürülebilir olması gerekiyor. Sektör temsilcileri olarak bizler tüketiciye ödeme kolaylığı sunan kampanyalar düzenleyerek üzerimize düşen görevi yapmayı sürdüreceğiz. Tahminimiz; bu büyüme trendi önümüzdeki dönemde de devam edecektir. Yamaç Yapı olarak ekonomimize ve sektörümüze olan güvenimizle yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”
Sefa İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Sefa Öztürk:
“Kentsel dönüşüm çalışmaları 2018 yılında hız kazanmalı”
“Rakamsal verilere baktığımız zaman inşaat sektörünün üçüncü çeyrekte yüzde 18,7 oranında büyüdüğünü gördük. Kendine bağlı birçok alt sektörü besleyen inşaat sektörü Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip. Sektör her geçen yıl artan bir grafikle büyüyor. 2017 yılında şirketlerin kendi bünyelerinde sağlamış oldukları cazip kampanyalar sektöre canlılık getirdi, konut satışlarında hareketlendirdi. 1977 yılından beri faaliyet gösterdiğimiz inşaat sektöründe yatırımlarımıza her zaman olduğu gibi bu yılda devam ettik. Bağdat Caddesi, Kadıköy Fikirtepe ve Maltepe’de projeler geliştiriyoruz. Yıl içerisinde sektörde zaman zaman durgunluklar yaşandı. Şirket olarak kendi öz sermayemizi kullandığımız için bu durgunluktan çok fazla etkilenmedik diyebilirim.
Ülkemizde yenilenmesi gereken 7,5 milyon konut var. Devlet yöneticileri ve uzmanlar tarafından sürekli vurgulanan deprem gerçeğini hiç birimiz görmezden gelemeyiz. Bu nedenle kentsel dönüşüm çalışmalarının çok geç olmadan hızlandırılması ve hayata geçirilmesi gerekiyor. İstanbul’da Bağdat Caddesi ve Fikirtepe kentsel dönüşüm çalışmalarının ve rekabetin en yoğun olduğu bölgeler. Bu bölgelerde tam anlamıyla bir dönüşümün gerçekleştiğini maalesef söyleyemeyiz. Şuan da yapılan birçok çalışma aslında kentsel dönüşüm değil sadece bina yenileme. 2018 yılında beklentimiz gerçek anlamda kentsel dönüşüm için bina ve parsel bazlı dönüşümden alan bazlı dönüşüme geçişin teşvik edilmesi ve sürecin hızlandırılması yönünde. Sefa İnşaat olarak 40 yıllık tecrübemiz ve bilgi birikimimiz ile ülkemiz, milletimiz, ekonomimiz ve sektörümüz için çalışmalarımıza tüm gücümüzle devam edeceğiz.”
MİNT Yönetim Kurulu Başkanı Sefer Altıoğlu:
“2018 yılında 80 milyon USD’lik iş hacmi oluşturmayı planlıyoruz”
“2017 yılını önceki yıllar ile kıyasladığımızda; TÜİK verilerine göre sektörün aynı performansı sergilediğini görüyoruz. Konut talebinde ve işlemlerde herhangi bir azalma sözkonusu değil. Bu noktada kamu otoriteleri tarafından getirilen vergi ve harç gibi benzeri teşviklerin ve özellikle yılın ilk 6 ayında uygun konut faiz oranlarının etkili olduğunu görüyoruz. Bunlara ilave olarak, sektörde sunulan kampanyaların da katkısı olduğunu gözlemliyoruz. Tüm bu düzenlemeler ile konut talebi canlı tutulmuş ve bu talepler satış rakamlarına da yansımıştır.
2017 yılı şirketimiz açısından hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. İlk projemiz olan MİNT Kağıthane’nin teslimlerini yaptık. Mart ayında lansmanını yaptığımız MİNT Çağlayan’ın satışlarını 6 ay gibi kısa bir sürede tamamlayarak Ekim ayında satışını kapattık. Yine Ekim ayında, iki yeni MİNT projesini satışa sunduk. Teslimlerini 2018 yılında yapacağımız MİNT E-5 Kağıthane ve MİNT Şişli projelerimizin satışlarının %52’sini tamamladık.
2018 yılında sektörün yeni piyasa koşullarına uygun çözümler üreteceğine inanıyoruz. Sektörümüz müşteri taleplerine ve ihtiyaçlarına uygun konut üretmeli ve yeni satış kanalları yaratmalıdır. İnşaat maliyetlerini düşürecek yenilikçi çözümleri değerlendirmeli ve arsa maliyetlerini azaltıcı yaklaşımlar geliştirmelidir. 2017 yılında gördüğümüz vergi ve harç teşviklerinin sektörü destekleyici yönde devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. 2018’de sektörde yeni adımlar atılarak büyümenin hız kesmeden devam edeceğini düşünüyoruz. MİNT olarak, Haliç-Boğaz hattı arasında kentsel dönüşüm projeleri geliştirmeye devam edeceğiz. 2023 yılına kadar aynı hat üzerinde projeler üreteceğiz. 2018 yılında teslim edeceğimiz 400 civarında ünitemiz ile 80 milyon USD’lik iş hacmi oluşturmayı planlıyoruz. 2018 2023 yılları arasında yıllık ortalama %20 büyümeyi hedefliyoruz. 2023 yılında toplamda 5.500 – 6.000 birime ulaşarak 1 milyar USD’i aşkın yatırım hacmi oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu açıdan değerlendirdiğimizde bu hatta dönüşüme girmesi gereken konut sayısının yüzde 10’unda MİNT markasının olmasını hedefliyoruz.”
Mar Yapı İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Robert Varon:
“Sektör 2018 yılında da hareketli olacak”
“2016 yılında yaşadığımız sarsıntının ardından sektör olarak hükümetin de desteği ile hızlı toparlandık. Emlak Konut ve GYODER’in yapmış olduğu kampanyalar 2017 içinde sektöre fayda sağladı. İnşaat ve gayrimenkul sektörü evlenme/boşanma oranları, İstanbul’a diğer şehirlerimizden olan talepler, yabancı yatırımcıların konut alma iştahı ve kentsel dönüşüm gibi kriterler dikkate alındığında doğru projeler için umut vadediyor.
Sektörün 2018 yılında da hareketli olacağını düşünüyoruz. Emlak sektöründe yapılan yatırımların hız kesmeden artacağına, özellikle yatırımcıların amortisman süresinin kısa olduğu noktalara odaklanacağını söyleyebilirim. Ülke ekonomisinin lokomotif sektörü olan emlak sektörü için geçtiğimiz yıllarda yapılan kampanyaların bu yılda gerçekleştirilebilir. Bu kampanyalarla birlikte hem yatırımcılar hem de yaşama amaçlı ev alanlarda bir artış olacağını düşünüyoruz.
İstanbul’da ağırlıklı olarak projelerimiz Basın Ekspres bölgesine yer alıyor. Bu bölgedeki yatırımlarımız devam ediyor olacak. Halen Bodrum’da devam eden bir projemiz var ve Bodrum’daki projelerimizin adedini arttırma üzerine çalışmalar yapıyoruz. 2018 yılında da uluslararası markalarla olan işbirliklerimize devam ediyor ve yeni markaları da bünyemize katmak için görüşmelerimiz sürüyor. Yılın ilk aylarında Sefaköy’de çok önemli bir lokasyonda hayata geçireceğimiz yeni projemizi tanıtmaya hazırlanıyoruz.”
ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay:
“Türkiye, 2018 yılında yabancı yatırımcıların cazibe merkezi haline gelecek”
“2017, gayrimenkul sektöründe sürekli yükselmekte olan fiyatların artışlarının durulma yılı oldu. İstanbul kısa vadede yatırımcılar için öncelikli tercih olmaktan çıktı. Bunun ana sebebi Avrupa Topluluğu ve ABD ile yaşanan sorunlar sebebi ile bu bölgelerden gelen kurumsal yatırımların durma noktasına gelmiş olması. Ancak bu boşluğu Ortadoğu’dan gelen ve yüksek getiri bekleyen bireysel yatırımcıların doldurması sebebi ile fiyatların durgunluğa girmesine rağmen talebin devam ettiğini söyleyebiliriz.
ERA Real Estate Türkiye açısından bakıldığında 2017, Pazar payımızı arttırdığımız bir yıl oldu. Sektörde bu sene büyümenin geçtiğimiz yıllara bakıldığında bir parça durgun geçtiğini görüyoruz. Sektörün en genç firması olarak pazar payımız henüz diğer ülkelerdeki seviyesine gelmiş olmasa da, yaptığımız yaygın ve yoğun çalışmaların sonucunda pazar payımızın iki misline yakın bir büyüme gösterdik.
2018 yılında düşük değerli Türk Lirası’nın Türkiye deki gayrimenkulleri yabancı yatırımcılar için daha da cazip hale getireceğini düşünüyoruz. Fiyat artışlarının durması ve yeni binalarda kat sınırlaması getirilmesi, devam eden projeler sonuçlandıkça yeni ve büyük kentsel dönüşüm projelerinin yavaşlamasını yanında getirebilir, müteahhit ve geliştirici firmalar bu açığı şehir merkezlerinin dışına taşacak yeni uydu kentler yaratmaya başlayarak giderebilirler, 2018 de bunun sinyallerinin alınacağını düşünüyoruz. Son yıllarda yoğun bir inşaat ivmesi yaşanan yeni ve markalı konutlardaki arzın 2018 de yavaşlamasını öngörüyoruz. Gerek döviz kurlarının maliyet arttırıcı etkisi, gerek teşviklerin sona ermesi gerekse fiyat artışlarının durulması sebepleri ile özel lokasyonu olanlar haricinde arzda durulma yaşanabilir.”
YORUMLAR