Yeni bir yıla başlarken, yaşam tarzında değişiklik yapmak isteyenlerin ‘yapılacaklar listesindeki’ ilk madde her daim beslenme tarzını değiştirmek ve daha iyi, daha enerjik bir hayata kavuşmaktır. Peki, bu yıl gerçekten bunu uygulamaya ne dersiniz?
Yeni yılda detox için diyet uzmanınızdan tavsiye isteyin…
Yılın ilk günleri sağlığınız için doğru beslenmeye devam etmelisiniz. Mutlaka su tüketiminizi arttırın. Daha çok yeşil sebzeler, salatalar ve kontollü porsiyonlarla meyveler tüketin. Güne dengeli bir kahvaltı ile başlamanız vücut düzeninizi yeniden sağlar. Eğer herhangi bir sağlık sorununuz yoksa, beyaz veya yeşil çay içebilirisiniz. Maydanoz, roka , havuç gibi C vitamin içeriği yüksek salatalarınız her öğününüze ilave edin. Akşam kuruyemişi çok kaçırdığınızı düşünüyorsanız, ertesi gün tükettiğiniz yağ miktarlarını azaltın. Detoks programları da her diyet gibi kişiye özeldir. Bunun için diyetisyeninize danışın. İhtiyaç durumunda size uygun programı size özel olarak hazırlayacaktır.
2. Sağlık kararınız, dengeli beslenme olsun!
Öncelikle yeme alışkanlıklarınızı düzene sokmalısınız. Bunun için, medya ve internetten edindiğiniz diyet reçetelerini uygulamak yerine, bir beslenme ve diyet uzmanından yardım almaya başlayın. Çünkü tıbbi beslenme tedavisi yani diyet kişiye özgüdür. Tedavi başlangıcında belirlenen vücut ağırlığı hedefleri, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir. Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bireyin bu alışkanlığını sürdürmesidir. Böylece ulaşılan hedef ile vücut ağırlığının sürekli korunması sağlanacaktır
3. Obezite hastaları için yeni yılda köprüden önce son çıkış: Bariatrik ve Rekonstrüktif Tedavi…
Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları ile fiziksel aktivite yetersizliklerinin yol açtığı obezite, dünyanın en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Obez hastalar için yalnızca yeni yılın başında değil, bütün hayatları boyunca nasıl beslenecekleri hayati bir konu… Uzun süredir tıbbi diyet, egzersiz gibi kilo verme yöntemlerini denemiş olmasına karşın; başarılı olamayan ve beden kitle indeksi 30-35'in üzerinde olan kişiler için modern tıp yaklaşımında Obezite Cerrahisi de bir seçenek olarak sunulmaktadır.
Dünyada yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları, astım, diyabet, bağırsak, meme ve prostat kanseri gibi obeziteye bağlı hastalıklar nedeniyle milyonlarca insan hayatını kaybetmektedir. Oysa obezite cerrahisi yöntemlerinden birisiyle tedavi edilen ve kilo verme sürecine giren hastalar, 6 ay sonra bu hastalıklardan ve yarattıkları risklerden uzaklaşmakta hatta birçoğunun artık ilaç kullanmasına bile gerek kalmamaktadır. Obezite cerrahisi konusunda uzman bir ekiple, obezite merkezlerinde uygulanan cerrahi operasyonlarda risk oranları oldukça düşüktür.
4. Obezite tedavisinde cerrahi seçenekler kalıcı kilo kontrolüne fayda sağlar
Elbette her şey kişinin kararlılığıyla başlıyor… Tedavinin uzun, yorucu ve sürekliliği olan bir süreç olduğunu baştan kabul etmek gerekiyor. Sağlık Bakanlığı, Türk Diyabet Cemiyeti, Türk Diyabet ve Obezite Vakfı, Türkiye Obezite Araştırma Derneği başta olmak üzere tüm referans merkezleri obezitenin tedavisi için cerrahi yöntemlerin bir alternatif olduğunu da belirtiyor. Tedavideki esas amaç birey için gerçekçi bir vücut kaybı hedeflemek, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek…
Günümüzde obezite ameliyatları kapalı yöntem ile yapılmakta ve böylelikle hastanın iyileşme süreci kısalmaktadır. Obezite için yapılan ameliyatlarda belli başlı 3 yöntem izlenmektedir:
- Kısıtlayıcı ameliyatlar (mide bandı, tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatları)
- Besin emilimini bozucu ameliyatlar (Gastrik By-pass)
- Kısıtlayıcı ve besin emilimini bozucu ameliyatlar (Biliopankreatik Diversiyon)
5. Artık bedeninizle çatışmaya bir son verebilirsiniz
Yeni yılda sağlıklı beslenme karalarını uygulamaya başlayanların bilmesi gereken en önemli nokta, ister beslenme tedavisine başlangıç yapmış olsunlar ister cerrahi tekniklerden yararlansınlar kendilerini bambaşka bir hayatın beklediğidir. Geçen yıllarda edindiğiniz tecrübeler, yediklerinizden hissettiğiniz suçluluk duygusu, önünüzdeki bir dilim pastayla olan irade kavgalarınız, bedeninizle olan çatışmalarınız çok yorucuydu.
Bunların yarattığı tüm o duygusal geçişler, üzüntü, öfke, belirsizlik durumlarında değişen yeme biçimlerimiz, yemeyi besin olmaktan çıkarıp bir rahatlatıcı ya da kendini cezalandırma maddesi, hatta bir tip bağımlılık haline getiriyordu. Ardından, yine suçluluk kısır döngüsüyle yüzleşmek zorunda kalıyorduk.
Beslenme ve diyet uzmanı rehberliğinde düşük karbonhidrat-yeterli miktarda protein içeren bir diyet uygulanması, ufak porsiyonlarda daha fazla sayıda öğünlerin düzenlenmesi, iyi çiğneme alışkanlığının kazanılması, fizik egzersizlerin buna eklenmesi ile kişiler kendilerini her zamankinden daha enerjik hissetmeye başlayacaklardır.
YORUMLAR