Siyahkalem Mühendislik tarafından her yıl düzenlenen Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelerin değerlendirildiği geleneksel finansal bakış toplantısının son konukları Zürih merkezli Gigant Swiss Consulting (GSC) CEO’su Özcan Yıldız ve Portföy Yöneticisi Andreas Schwyn oldu. KÖY Zekeriyaköy Satış Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantıda dünyadaki dolar milyonerlerine yatırım danışmanlığı yapan Gigant’ın yöneticileri dünya ekonomisindeki son gelişmeleri ve beklentileri değerlendirdi.
3 etaptan ve 1167 konut, ticari alan, okul ve sosyal donatılardan oluşan KÖY Zekeriyaköy’ün Satış ve Pazarlama Direktörü Ogeday Söğüt toplantıyı açış konuşmasında, hem Türkiye’deki hem dünyadaki konjonktür gereği müşteri alışkanlıkları ve tercihlerinin bu dönemde değiştiğini belirterek, Türkiye’de son 5 yıldır TL bazında en fazla değer kazanan enstrüman gayrimenkuldü ancak 2017’nin son çeyreğinden itibaren gayrimenkulde de bir bekle- gör dönemine girildiğini söyledi. Satış Ofisi ziyaretçi ve potansiyel müşteri ilgisinde herhangi bir azalma olmadığını bildiren Söğüt, “Tüketici hala en güvenli liman olarak gayrimenkulü görüyor. Ancak bir süre beklemek ve farklı yatırım araçları ile kısa vadeli de olsa parasını değerlendirmek yatırımcıya şu an için daha cazip geliyor.” diye konuştu. Yatırımcı müşteriler bir süre beklerken oturumcu müşteriler ise piyasalarda ne olursa olsun ihtiyaçlarını karşılamak adına alım yapmaktan kesinlikle vazgeçmiyor; bu dönemde genel olarak bitmiş veya bitmeye yakın konutlar ve nakit iskontolu peşin alımlar tercih ediliyor”dedi.
Toplantıda, Zürih merkezli İsviçre varlık yöneticileri birliğinin aktif üyesi olan Gigant Swiss Consulting CEO’su Özcan Yıldız, 2017’nin kaybedenin Amerikan Doları olduğunu belirterek, “Dolar ve dolar endeksi başta İngiliz Sterlini, Euro, İsviçre Frangı ve Japon Yeni olmak üzere gelişen ve gelişmekte olan bütün para birimleri karşısında önemli oranda değer kaybetti, bunun tek istisnası ise Brezilya Reali ile Türk Lirası oldu.” dedi.
Gigant Swiss Consulting Portföy Yöneticisi Andreas Schwyn, uluslararası yatırımcıların Türk Lirası’na karşı 2018’de de temkinli davranmaya devam edeceği öngörüsünde bulunarak, “TL genel olarak zayıf kalmaya devam edecek.” dedi. Schwyn, OECD’nin yaptığı ülkeler arası satın alma paritesi endeksi ve analizine göre Dolar/TL seviyesinin aslında 3.41 TL’yi işaret ettiğine değinerek “TL konusunda uluslararası yatırımcılar ikiye ayrılıyor. ‘TL yeteri kadar değer kaybetti, artık değer kazanmalı’ görüşünü savunanlar da var. ‘Hayır, TL birtakım kendine özgü riskler nedeniyle görece güçsüz kalmaya devam edecek.’ görüşünü savunanlar da… TL değer kazanacak diyen yatırımcıların ana argümanı Türkiye’nin sunduğu cazip yüksek faiz getirisi ve OECD satın alma paritesi endeksine göre aslında 3.41 TL seviyesinde olması gereken Dolar/TL kuru. TL görece güçsüz kalmaya devam edecek diyen yatırımcılar ise yüksek dış ticaret açığı ve çift basamaklı enflasyon ve jeopolitik risklerin TL üzerinde baskı oluşturacağını düşünüyor. Uluslararası yatırımcılar genel olarak TL’nin ucuz olduğunu kabul ediyor ama TL’yi baskılayan risklerin de olduğunu düşünerek ‘mesafeli’ yaklaşıyor.” dedi.
Andreas Schwyn 2008 krizinden sonra büyüme cephesinde ilk toparlanan ülkenin ABD olduğunu, bu yıl büyüme tarafında daha pozitif bir tablo görüleceğini anlattı. Schwyn, “Amerika’dan Pasifik ülkelerine, Afrika’ya kadar tüm ülkeler büyüme performanslarını artırıyor. Önümüzdeki dönemde başta Avrupa Birliği ve gelişmekte olan ülkelerin dünya büyümesinde ağırlığının daha da artacağını göreceğiz.” diye konuştu.
Parayı tek sepete koymayın
2018’de kazananın ons ve gram altın olacağını bildiren GSC CEO’su Özcan Yıldız, “Altın genel olarak gücünü, doların güçsüzlüğünden ve yükselen enflasyondan alır.” dedi. Sözlerine devam eden Yıldız, bu yılın yatırımcılar için parayı tek bir enstrümana bağlama yılı olmadığını ve her zamankinden daha dikkatli bir ‘yatırım sepeti’ oluşturulması gerektiğinin altını çizerek “2017 genel olarak hisse senetlerinin ve borsaların yılıydı. 2018 yılı için ise ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin artış hızı herkes için en önemli göstergelerden biri olacak. Şu anda ABD 10 yıllık tahvil faizleri % 2.85 seviyelerinde. Bu seviyeden % 3’lü seviyelere doğru hızlı bir yükseliş olup olmayacağı ve yine Fed’in 3 kez mi yoksa 4 kez mi faiz artışı yapacağı bu yılın en çok takip edilmesi gereken konuları arasında olacak. Bu ortamda parayı ‘tek enstrümana’ yatıracağınız bir yılda değilsiniz. Sabit getirili menkul kıymet yatırımları için, vadesi görece kısa olan 1 ila 5 yıl vadeli değişken faizli ya da enflasyona endeksli tahviller seçebilirsiniz. 2018’de genel olarak özel şirket bonolarında çok dikkatli olun diyoruz. Avrupa ve gelişmekte olan ülke borsalarında ise teknoloji, finans, ilaç ve hızlı tüketim sektörlerinden hisse seçimleri yapabilirsiniz.” değerlendirmesini yaptı.
Blockchain için ortadaki toz dumanın kalkması lazım.
Gigant Swiss Consulting Portföy Yöneticisi Andreas Schwyn, yatırımcıların ‘hangi blockchain şirketine ya da teknolojisine veya kripto paraya yatırım yapmalıyım?’ diye sorduğuna işaret ederek “Biz yatırımcılara beklemelerini tavsiye ediyoruz. Blockchain hayatımızı değiştirecek ama yatırım yapmak için tozun dumanın ortadan kalkması lazım. Kripto paralardaki durum aynı 2000’lerin başındaki dot.com çılgınlığı gibi. Hatırlayın 1998-99’da Yahoo ve Cisco şirket hisseleri Nasdaq’da tarihi fiyat seviyelerine ulaşmışlardı. Bugün ise hala o günkü değerlerinin altındalar bu anlamda dikkatli olmak gerek.” dedi.
YORUMLAR