Gayrimenkul tahvili senedinden bahseden Başbakan Yıldırım, "Bir ev alacak ama parası yok, gayrimenkul kağıdı alacak. Dairenin yüzde 10'u kadar parası var. O parayı verecek, daire 2 sene sonra kaç paraya çıkmışsa verdiği parayı fazlasıyla geri alacak." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, istihbarat kurumlarındaki yeniden yapılanmaya ilişkin, "Teknoloji gelişti, yani adam adama istihbarat artık yeterli olmuyor. İç istihbarat, dış istihbarat, mali istihbarat, personel istihbaratı. Birçok istihbarat şekilleri var. Bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak istihbarat yapısını gözden geçiyoruz." dedi. Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
- "Ekonomi için en büyük tehlike"
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye ilişkin iş dünyasının bazı endişelerinin hatırlatılması üzerine Başbakan Yıldırım, "Bu hakikaten çok önemli. İş aleminde, bankacılık sektöründe bir tedirginlik var. 'Biz bu adama çek verirsek, FETÖ'ye mensupsa acaba bizim halimiz ne olacak? Şuna mal satarsak, onlar FETÖ'cüyse bizden hesap sorarlar'. Bu, ekonomi için en büyük tehlikedir. Frene basarsın ekonomi yavaşlar, krediler kesilir, ülke bundan olumsuz etkilenir." değerlendirmesini yaptı.
- "Önemli olan cari açığınız olduğu halde bunu yapmak"
Türkiye Varlık Fonu'na ilişkin, "Türkiye'nin cari fazlası yok, bu fonu nasıl oluşturabilir?" şeklindeki eleştiriler konusunda değerlendirmesi sorulan Yıldırım, "Önemli olan cari açığınız olduğu halde bunu yapmak. Yani Türkiye büyüyen bir ülke. 26 çeyrektir hep büyüyoruz. Sürekli büyüyen bir ülke. Küresel krize rağmen büyüyor. Çünkü Türkiye dinamik bir ülke. Türkiye yatırımları 2009 kriziden beri hız kesmeden devam ettiriyor." dedi.
Türkiye Varlık Fonu'nun devreye girmesi halinde büyük projelere kaynak sorununun ortadan kalkacağına da dikkati çeken Binali Yıldırım, şunları söyledi:
"Projelerin gecikmesi önlenecek. Türkiye'nin önünde 10 bin kilometre hızlı tren hattı var. Bunlar para. Buraya genel bütçeden kaynak fazla ayrılamıyor. Ama atıl varlıklar var, duran varlıklar var, diğer varlıklar var, menkuller var. Bunları bu fonda değerlendireceğiz ve bütçenin karı olmadığı alanlardaki yatırımları buradan karşılayacağız. Aynı zamanda vatandaş tasarruf etmek amacıyla da bu fona kaynak koyabilecek. 'Yap-işlet-devret' projelerinin gelirleri de bu fonun kaynağını oluşturacak."
- "Uzmanlarca yönetilmesi gerekiyor"
Bireysel emeklilikten gelen kaynakların da bu fonda olacağını bildiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Gayrimenkul tahvili, senedi. Vatandaş için gayrimenkul en iyi yatırım. Bir ev alacak ama parası yok, yetmiyor parası ama gayrimenkul kağıdı alacak. O dairenin belki yüzde 10'u kadar parası var. O parayı verecek, o daire 2 sene sonra kaç paraya çıkmışsa verdiği parayı fazlasıyla geri alacak. Başbakanlığa bağlı bir fon. Bu fonu özellikle dünyadaki Güney Kore'de, Singapur'da, başka ülkelerdeki örneklerine bakarak kurduk. Neden? Burası devlet dairesi gibi yönetilmeye kalktı mı sonunda hayal kırıklığı var, iş çıkmaz. Onun için burası çok profesyonelce, uzmanlarca yönetilmesi gereken bir yer.
Dolayısıyla devlet kurumlarının kısıtlamalarının burada olmaması lazım. Olursa yürümez. Geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz, ona göre kurduk. 'Hiç kontrol yok' diye bir şey yok. Uluslararası denetim firmalarının kontrolüne açık, raporları alınacak. Bu raporlar Başbakanlık'ta değerlendirilecek. Her yıl da Meclis'e bilgi verilecek. Böyle de bir denetim mekanizması. Bu son anda partilerin de talepleri üzerine getirildi. Dolayısıyla kamu kaynağı kullanan hiç kimse 'Ben bir denetime tabi değilim' diyemez."
AA
YORUMLAR