STANDARTLARDAN UZAK ÇATILAR, ŞEHİR ESTETİĞİNE GÖLGE DÜŞÜRÜYOR
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, standartlardan uzak ve kalitesiz çatıların yapı güvenliğine olumsuz etkisinin yanı sıra görüntü kirliliği de oluşturduğunu belirterek, “Planlı bir şehirleşmede, yapı kalitesi ve estetiği ayrılmaz bir bütündür. Geçmişten günümüze miras olarak taşınan birçok yapı ve çatıları, hala etkileyici bir estetiğe sahip. Bugün ise çok başarılı örneklerin yanı sıra standartlardan uzak, kalitesiz ve kent estetiğine gölge düşüren binlerce çatı var. Modern, sağlıklı, güçlü, tasarruflu ve estetik yapılar için uzman kuruluşların yaptığı çatılara ihtiyacımız var” dedi.
Dünya Şehircilik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada çatıların yapı güvenliği kadar estetik açıdan da büyük önem taşıdığını vurgulayan ÇATIDER Başkanı M. Nazım Yavuz, “Yapının en önemli bölümlerinden biri olan çatılar, inşa sürecinde zaman zaman en az dikkat edilen unsurlardan biri olarak görülebiliyor. Bu hatalı bakış, binalarımız kadar şehirler için de önemli bir sorun teşkil ediyor” dedi.
Türkiye’nin son yıllarda çatı malzemeleri konusunda çok iyi bir seviyede olduğunu, uzman firmalar tarafından çok başarılı uygulamaların hayata geçirildiğini dile getiren Yavuz, şunları söyledi:
“Türkiye’nin çatıcılık konusunda ulaştığı yüksek seviyeye rağmen, bir yandan geçmişten gelen kötü uygulamalar, bir yandan da hala standartlardan uzak olan çatılar var. Bununla birlikte, planlama hataları da şehircilik açısından sorun yaratıyor. Ada/sokak bazındaki binalar arasında kot, yükseklik uyumlarının sağlanmaması, ‘çatı tasarımı’, ‘malzeme seçimi’ ve ‘çatı kaplama sistemleri uygulama usul ve teknikleri’ gibi hususlara uyulmaması halinde görüntü kirliliği oluşuyor.”
Yavuz, çatılar üzerinde uydu anten, su deposu gibi plansız yüklerin bulunmasının yapı güvenliğiyle birlikte estetik açıdan da sorun yarattığını dile getirerek, “Bu konuda yapılan yasal düzenlemelere rağmen birçok çatıda görüntü kirliliği devam ediyor” dedi.
Yapılarımız ve şehirlerimiz kaliteli çatıyı hak ediyor
Yavuz, çatı yapımı ve kaplanması konularının binaların yapım aşamasında gerektiği kadar önemsenmemesi ve ucuza bitirilmek istenmesinin sorunun kaynağını oluşturduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Çatıların doğru malzeme seçimi, doğru yalıtım sistemleri ile çatı konusunda yetkin sertifikalı ustalara yaptırılması, uzun vadede daha ekonomik ve daha düşük maliyetli bir çözüm oluşturur ve şehir estetiğine aykırı bir görüntü oluşturmaz. Tüketiciler, merdiven altı ürünlerden kaçınıp, sertifikalı, CE belgeli ürünleri tercih etmeli ve uygulamaları uzman kişilere yaptırmalıdır. Ülkemizde çatı kaplama malzemeleri özellik, kalite ve çeşit açısından gün geçtikçe zenginleşiyor. Örnek vermek gerekirse, beton ve kil kiremitlerde çatı sistem çözümleri çok iyi bir noktaya geldi. Seramik, arduaz çatı kaplama malzemeleri piyasada yer almaya başladı, metal esaslı çatı ve cephe kaplamalarıyla sanayi, ticaret yapıları ile sosyal yapılar yeni yüzlere kavuştu. Doğru ve kaliteli çatıyı binalarımız kadar şehirlerimiz de hak ediyor.”
Çatı araları da şehir planlamasının bir parçası olmalı
Türkiye’de çatı aralarının da verimli şekilde kullanılması gerektiğini savunan Yavuz şöyle devam etti:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yayınlanan Yeni Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde bir yenilik yapılarak ‘Çatı eğimleri, kullanılacak çatı malzemesi ile yörenin mimari özelliği ve iklim şartları dikkate alınarak ilgili idarenin tasvibi ile tayin edilir’ maddesi ilave edildi. Ancak çatının eğiminin tek başına artırılması, çatı aralarının bağımsız bölüm olarak kullanılamamasına neden oluyor. Ve kullanılmak istendiği takdirde altındaki kat ile bağlantılı olması şartı çatı aralarının verimli olarak kullanılmasını engelliyor. Bu maddenin Avrupa’daki örneklere bakılarak yeniden ele alınması gerekiyor.”
ÇATIDER tüketicilere yardımcı oluyor
Yavuz, tüketiciler, mimarlar, mühendisler ve müteahhitlerin çatılarla ilgili her türlü konuda bu alandaki tek başvuru mercii olan ÇATIDER’e danışabileceklerini sözlerine ekledi.
YORUMLAR