Sağlıklı ve uzun yaşamak hayattaki en büyük önceliğimiz. Daha doğrusu öyle olması gerekiyor. Ama maalesef her zaman bu önceliğe uygun tercihler yapmıyoruz. Peki bunu nasıl yapabiliriz?
Kimi zaman şartlar bizi başka şekilde hareket etmeye mecbur ediyor, kimi zaman çok daha az önemli detaylar bu önceliğin önüne geçiyor. Sağlıklı ve uzun bir hayat sürebilmek için işe en çok vakit geçirdiğimiz yer olan evimizden başlamalıyız. Evimizde sağlıklı yaşamanın ön planda olduğu bir dekorasyon yapmamız başlangıç için gayet güzel bir adım olacaktır.
Bu yazımızda evinizde böyle bir ortam yaratmanız için ihtiyacınız olacak belli başlı ipuçlarını derledik. Elbette buradaki birkaç madde evinizi büsbütün sağlıklı bir mekâna dönüştürecek diye bir kaide yok. Her şeyden önce bizim bunu gerçekten istememiz ve bu yönde adımlar atmamız gerekiyor. Daha da önemlisi, sağlıklı yaşamak bir noktada başlayan ve başka bir noktada biten bir iş değil, ömür boyu süren zorlu bir süreçtir. Bu süreci doğru yönetmeye kesin olarak karar vermemiz ve adımlarımızı buna göre atmamız gerekiyor. Ancak o zaman uzun ve sağlıklı bir hayatı uzak bir ihtimal, bir hayal olmaktan çıkarıp gerçeğe dönüştürebiliriz.
Hava akışı
(Udesign Architecture / homify.com.tr)
Hayatta kalmak için en çok ihtiyacımız olan şey hava. Daha önemlisi de kaliteli ve sağlıklı bir hava. Şehirlerde maalesef hava kirliliği gibi çeşitli faktörler hava kalitesini düşürebiliyor. Ancak evlerimizdeki hava kalitesini ise genellikle kendimiz düşürüyoruz. Evlerimizi hava akışının gerçekleşebileceği şekilde dekore etmez ve yeterli sıklıkta havalandırmazsak, evin içindeki hava kalitesi giderek düşer ve nihayetinde ancak yaşamımıza yetecek asgari kaliteye kadar iner. Öncelikle evimizde mümkün olduğunca çok bölümü birbirleriyle ilişkilerini kesmeden kullanmaya çalışmalıyız. Kendimizi küçük odalara hapsedip kapıları kapatmamızın bir anlamı yok. Geniş, ferah alanlar yaratmaya ve bunları kullanmaya çalışın. Hava geçiş yolları üzerine dolap, geniş ekran televizyon gibi büyük eşyalar koymayın.
Gün ışığı
(Cabbages & Roses / homify.com.tr)
Gün ışığının hayatımızdaki yeri ve önemi hepimizin malumu. Ancak önemini bilmemize rağmen her zaman buna göre hareket etmeyebiliyoruz. Gün ışığı yalnızca D vitamini ihtiyacımız için değil, vücudumuzun gerekli hormonları salgılamasından tutalım da uyku düzenimize kadar pek çok şey için hayati önemde. Bu yüzden özellikle kış aylarında gün ışığını kalın perdelerle kesmeyin, bırakın evinizin içine dolsun. Hele ki pencere önlerine televizyon gibi eşyalar koymaktan kesinlikle kaçının. Böyle bir durumda güneşten sizin yerinize eşyanız etkilenecek ve hatta zarar görme riski doğacaktır.
Fazla eşyalardan kaçının
(Valeri Zoia / homify.com.tr)
Kimi zaman dekorasyon dendiğinde aklımıza tıka basa mobilya ve aksesuar doldurulmuş evler gelebiliyor. Ev dekorasyonunu eşyaların varlığı ve çokluğuyla kodluyoruz. Oysa dekorasyon ne kadar mobilya ve aksesuarsa, bir o kadar da boşluktur. Boşlukların evinize olumlu katkıda bulunacak olması bir yana, fazla eşyalar bir süre sonra en büyük toz kaynağı haline gelirler ve sürekli olarak detaylı bir şekilde temizlenmedikleri durumda evin içinde daimi bir kirlilik kaynağı olurlar. Tozlar alerjik kişiler için tehlikeli olmasından başka sıradan insanlar için de yaşam kalitesini düşürücü niteliktedir. Bu bakımdan ihtiyacınız olmayan hiçbir eşyayı evinizde tutmayacağınız bir tarz benimsemeye çalışın. Göreceksiniz, boşluklar size de iyi gelecek.
Yatak odasında sadelik
(Emmeti SRL / homify.com.tr)
Yatak odalarımızda hayatımızın üçte birini geçiriyoruz. Düşününce bu aslında çok çok ciddi bir süre. 90 yıl yaşayacak olsanız 30 yıl boyunca yatak odanızda kalacaksınız demektir. Bu sürenin en sağlıklı şekilde geçirilmesi, 90 yıl yaşayabilmenin de anahtarı aynı zamanda. Yatak odalarımızı olabildiğince sade bir dekorasyonda tutmalıyız. Yumuşak bir gün ışığı, yumuşak renkler, sağlıklı bir uykunun ve zinde uyanmanın anahtarı. Yatak odamızı mümkünse uyku dışındaki bütün süre boyunca havalandırmak da hava kalitesini hayati önemde olduğu bu oda için doğru bir uygulama olacaktır.
Mobilyalarınızı seçerken
(La Cantareria / homify.com.tr)
Ergonomi, ülkemizde maalesef hak ettiği ilgiyi hiçbir zaman görememiş bir alandır. Ne ev tasarımında ne de mobilya tasarımında yeterince dikkate alınmaz. Oysa sağlığımız için, özellikle de kemik ve kas sistemlerimiz için ergonomi son derece önemlidir. Mobilyalarınızı seçerken, rengine, modeline, modaya uyup uymadığına baktığınız kadar ergonomik özelliklerine de bakmalısınız. İlk etapta hayatınızda bir fark yaratmasa bile bir süre sonra ne kadar doğru bir tercih yaptığınızı çok daha iyi anlayacaksınız.
YORUMLAR