Apartman görevlisi emekliliğini istediğinde kıdem tazminatı nasıl hesaplanır?
Nasıl mı? Apartman görevliniz size 25 yıl hizmet etti. “Ben emekliliğimi istiyorum,” diye yöneticiye müracaatını yaptı. Yönetici de emeklilik istemini kabul etti. 25 yıl üzerinden kıdem tazminatını hesaplayıp, miktarı bildirdi. Apartman toplantısında da kat maliklerine durumu izah etti. Şimdi burada duralım ve işin püf noktasına gelelim. 25 yılın karşılığı kıdem tazminatı dışında, ilâve ödemelere gelince;
1. Apartmanın kapıcı dairesinde oturdu mu, oturdu. Yıllık rayiç bedeli hesaplanacak, diyelim aylık 250 ₺ 12 ayla çarpılacak, yıllık artışlar hesaplanıp, 25 yılla tekrar çarpılacak, çıkan miktarı da kıdem tazminatına ilâve edilecek.
2. Yakıt gideri: Apartman haliyle genel giderlerden, kapıcının yakıt giderlerini her ay ödedi, ödenen bu miktarlarda kıdem tazminatına ilâve edilecek.
3. Aynı durum su ve elektrik içinde geçerli olup, netice itibari ile;
25 yıllık kıdem tazminatı,
+ bedava! oturduğu evin kirası,
+ su bedeli,
+ yakıt gideri,
+ elektrik gideri.
Açıkçası, bir sözleşme yoksa, apartman yönetimi, apartman görevlisine yukarıdaki tüm meblağları, kıdem tazminatına ilâve etmesi gerekir. (1475 sayılı kanun maddesi. 14, Yargıtay 9.HD. 25.06.1996 tarih, 1996/3107, K.1996/14356 sayılı kararı)
Kapıcınız ile yapacağınız iş sözleşmesinde, kira dahil, giderleri ödemesi yönünde antlaşma yapmışsanız mesele yok, yapmamış iseniz sürprizlere hazır olmalısınız. “Hem bedava oturdu, bir de kira mı vereceğim, elektriğini, suyunu, yakıtını ödedik. Üstüne üstlük onları da mı ödeyeceğiz?” diye hayıflanmak geçerli değildir. Çare nedir? İş sözleşmesini kurallara uygun yapmaktır. Kanun koyucular ya bu ek ödemeleri kaldırıp, yerine apartman görevlilerinin hayat standardını yükseltecek maaş belirleyecek, ayrıca güneş görmez dairelerden kurtaracak, insanca yaşama koşulları sağlamanın yolları aranacaktır.
Apartman yöneticileri şimdiden kıdem tazminatı ve ilâve ödemeler için, fon oluşturmaya başlarlarsa, karşılaşacakları sürprizleri hafifletmiş olurlar. Hani ya demedi demeyin..! Evet kanun her ne kadar 1996 yılında çıkmışsa da, haksız zenginleşmeye neden olmaktadır. Yürürlükte olan bu kanundan; apartman yöneticilerinin kaçının haberi vardır? bilemeyiz… Bu kanun çözümsüzlük getirdiği gibi, kördüğüme sebep olmaktadır. Ne diyelim kanunun kestiği parmak acıtmaz mı, acıtır mı? karar okuyucunundur.
Salim Taşçı
YORUMLAR