Yataksız hastane olur mu?
Bu soru ilk duyulduğunda kulağa çok saçma gelebilir
Bu soru ilk duyulduğunda kulağa çok saçma gelebilir. Ancak dijitalleşmeyle sağlık sektöründe yaşanan devrimin sonucunda, hem hastanelerin hem de hastaların tüm tedavi süreçleri değişecek. Öncelikle başlıkta sorduğumuz soruya cevap vererek başlayalım. Evet, dijitalleşmeye yataksız hastanele olur. Hatta bunun ilk örneği hayata geçirildi.
ABD’nin Missouri eyaletindeki Mercy Virtual Care Center, türünün ilk örneği. Çünkü 54 milyon dolara mal olan hastane dijitalleşmenin sağladığı avantajlarla tamamen yataksız olarak hayata geçirildi. Hastanenin en büyük özelliği ise gece gündüz hastalarına uzaktan sağlık hizmeti vermesini sağlayan çeşitli tele-tıp uygulamalarına ev sahipliği yapıyor olması. 330 çalışan, hastalar ile çift-yönlü, yüksek duyarlılıkta kameralar aracılığı ile iletişim kuruyor, onların hayati belirtilerini iPad’lerine takılabilen cihazlarla anlık olarak gözlemleyebiliyor.
Mercy’s Virtual Care Center yakın zamanda kronik hastalıkları olan 250 hastaya kendi evlerinde uzaktan bakım hizmeti sağlamayı hedefleyen yeni bir sanal program başlattı. Programa dahil edilmiş hastalardan biri olan 80 yaşındaki Leroy Strubberg, çeşitli kalp hastası ve en yakın hastaneye bir saat uzaklıkta yaşıyor. Mercy’s Virtual Care Center olmasa Strubberg’in ayda iki kez hastaneye giderek kontrolden geçmesi gerekecek. Ancak Strubberg, bu yeni nesil hastaneye haftada iki kez iPad ile bağlanıyor. Doktorlarla görüntülü görüşme yapıyor. Ayrıca doktorlar Strubberg’e verilen bir giyilebilir cihaz ile kalp atışlarını uzaktan takip ediyor. Anormal bir durum görüldüğünde ise hastane yetkilileri Strubberg’i gidip yerinde muayene ediyor. Böylelikle hem hasta hem de hastane, zaman ve para kaybından kurtulurken daha etkili bir tedavi yönetimi izlenebiliyor.
Dijitalleşmenin sağlık sektöründeki faydalarına diğer bir örnek ise ‘Klara’ adındaki platform. Hastalar, doktorlar, eczaneler, laboratuvarlar ve sağlık kurumlarını birleştirerek merkezi bir platform oluşturan Klara, bu süreçte tüm herkese bir uygun mesajlaşma platformu yaratıyor. Doktorlar hastalarıyla istedikleri anda iletişime geçebiliyorlar. Bilgi alışverişi esnasında eğer ihtiyaç duyulursa eczane ve laboratuvar yetkilileri de bu konuşmalara katılabiliyor ve konferans şeklinde toplu mesajlaşmalar yapılabiliyor. Bu platformun da birçok faydası bulunuyor. Tıp personelleriyle ve hastalar günlük olarak iletişim içinde kalabiliyor ve hastalar hastanelerde saatlerce beklemiyor.
Dijitalleşmenin faydaları sadece hastane ve hasta arasında değil, doktorlar arasındaki bilgi paylaşımının da güçlendirilmesini sağlıyor. ‘Curofy’ adındaki platform, doktorların birbirleriyle iletişimini ve bilgi paylaşımı yapmalarını kolaylaştırıyor. Şu anda 600’den fazla şehirde 100 binden fazla doktor tarafından kullanılan platform, zorlu vakaları uygulama vasıtasıyla paylaşıp tartışarak yardım alınmasını sağlıyor. Son tıbbi haberlerin de bu platform üzerinden takip edilebiliyor.
Sonuç olarak dijitalleşmenin faydası çoktan görülmeye başlandı ve bu daha başlangıç. Bundan 10 yıl sonra sağlık sektöründe ne gibi yeniliklerin geleceğini merakla bekliyoruz.