Süleyman Çetinsaya 'Ucuz ev almak hala mümkün!'

Artaş İnşaat Başkanı Süleyman Çetinsaya, alt gelir grubu için özel firmaların konut üretebileceğini söyledi

Artaş İnşaat Başkanı Süleyman Çetinsaya, alt gelir grubu için özel firmaların konut üretebileceğini söyledi. Çetinsaya, “Devlet eğer hazine arazileri için ‘bedelini ver, yap, sat’ derse biz bu işe gireriz” dedi



Artaş İnşaat Başkanı Süleyman Çetinsaya, alt gelir grubu için özel firmaların konut üretebileceğini söyledi. Çetinsaya, “Devlet eğer hazine arazileri için ‘bedelini ver, yap, sat’ derse biz bu işe gireriz” dedi

Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ardından hızla biraraya gelerek, bu şekilde ekonomik canlılığa katkı sunmayı amaçlayan gayrimenkul sektörü, hem son çeyreğe, hem de yeni yıla hızlı giriyor. Vatandaşın ev sahibi olması için bu dönemde emlak konut GYO öncülüğünde 120 ay vade, 0.70 faiz oranıyla tarihi bir konut kampanyasına başlayan sektörün önemli oyuncuları, yeni dönemde de bu hedefle devam ediyor. Artaş İnşaat ve Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, bir yandan mevcut projelerine devam ettiklerini belirterek, diğer yandan ise yeni arazi geliştirme çalışmalarının hızla sürdüğünü vurguladı. Mevcutta 5 şantiyeleri olan Vadistanbul, Vadi Park, Ataşehir, Başakşehir ve Atakent’te satışların da ciddi bir oranda arttığını anlatan Çetinsaya, aynı hızla devam edeceklerinin altını çizdi.

Sektörün tüm bu atağına ve yeni projelerin yanısıra alt gelir grubunun ihtiyaçlarına yönelik üretimin de ‘hala mümkün’ olduğunu ifade eden Çetinsaya, tek sorunun arazi olduğuna dikkat çekti. Çetinsaya, bu sorunun çözümüyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Ucuz ev mümkün. Niye mümkün? Biz yap-sat müteahhitleri olarak, devlet eğer arsa maliyetiyle ilgili olarak, ‘Hazine arazileri üzerinde bu araziyi al, buradaki arsa bedeli bu, bunun üstündeki konutları yap, sat ama satış şu olacak’ derse biz bu işe gireriz. Bu çok kolay bir iş. Maliyeti neyse üstüne 500 lira koysak biz bu işi yaparız. Park alanlarıyla, yeşil alanlarıyla, her şeyiyle... Vatandaşa diyebilir ki ‘20 yıl da vade yaptım, üzerine TEFE-TÜFE koydum’, o kadar. Toplu Konut İdaresi de zaten bugün bunu yapıyor. Zaten Hazine Toplu Konut’a satıyor. Bizim en büyük maliyetimiz arsa. Bizim oradaki yüzde 10 kazancımız bize yeter. Biz çok kazanmak istemiyoruz bizim isteğimiz işin sürekli olması.”
‘KDV % 1-3-8 olmalı’
Çetinsaya, aynı zamanda konut edinmede özellikle alt ve orta gelir grubunun önemli sıkıntılarından bir olan KDV’yle ilgili olarak da yeni bir sistem oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı. Konut alımı için yüzde 18 KDV oranının yüksek bir rakam olduğunu anlatan Çetinsaya, “KDV geçici bir süre yüzde 18’den yüzde 8’e çekildi. Ama yüksek. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, alt gelir grubuna KDV yüzde 1 olmalı, orta gelir grubuna yüzde 3, üst gelir grubuna ise 8 olmalı. Bizim için önemli olan alt gelir grubunu ev sahibi yapabilmek. Ama bir ev sahibi olacak insan için yüzde 18 çok” diye konuştu. Ayrıca KDV konusuna bir netlik kazandırılmasının zorunlu hale geldiğini kaydeden Çetinsaya, “Netlik tam olarak yok, değişiyor. Bunu bir fiyata, metrekareye bağlayabiliriz. Mesela 100 metrekareye kadar olan konutlarda yüzde 1 diyebilir. Ama oranları sabit olmalı ve bu mesele ortadan kalkmalı” dedi.
‘Merkez’in bedeli var
Bu anlamda kentsel dönüşüm çalışmalarına çok fazla iş düştüğünün altını çizen Çetinsaya, kentsel dönüşümde büyük sorunlardan birinin ise ‘vatandaşların tatminsizliği’ olarak gösterdi. Çetinsaya, “Mesela Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının temel atmasına katıldık. 390 vatandaşla anlaşılmış, bir vatandaşla anlaşılamamış. Bu da projeyi 12 ay geciktirmiş. 390 vatandaş bekliyor. En sonunda belediye istimlak bedeli ödeyerek almış. Ufak bir yerle köşeyi dönme, daha çok isteme beklentisiyle çok şey kaybediyoruz. Can güvenliğinden daha önemlisi yok. Hukuka gitsin o sorun değil ama böyle olmuyor. Artık daha hızlı ve işler hale geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Çetinsaya, şehir merkezinde yüksek rakamların konuşulduğunu anlatarak, ancak merkezin hala tam fiyatını da bulmadığını dile getirdi. Dünyanın her yerinde benzer lokasyonlarda aynı durumun yaşandığını aktaran Çetinsaya, “İstanbul’un merkez fiyatı yüksek, fiyatını bulmaya devam ediyor. Örneğin Londra’nın göbeğinde park ettiğinde ayrı fiyat, 5 kilometre ötesi ayrı bir fiyat. Merkezde olmanın elbette bir bedeli oluyor” dedi.
‘Daha işimiz çok’
Süleyman Çetinsaya, inşaat sektörünün 2004 yılında başlayan toplu konut hamlesiyle birlikte önemli bir ivme kazandığını hatırlatarak, ardından büyük kapasiteli projelerin, sağlık kentlerinin, finans merkezlerinin aynı hızla ortaya çıktığına vurgu yaptı. Bunun aynı zamanda inşaat malzemesi sanayisini oluşturarak kısa zamanda büyüttüğünü belirten Çetinsaya, “Şu anda Türk inşaat sektörü dünyanın sayılı sektörleri arasında yer alıyor. Sektörde büyümenin daha da devam edeceğini, sağlıklı, nitelikli bina yüzdesinin de aynı oranda ve daha hızlı artacağına inanıyorum. Zaten ihtiyaç da bu yönde. Daha işimiz çok. 15 Temmuz darbe girişimiyle tüm bu engellenmeye çalışılan, ayağımızı kaydırmaya çalışan her şeye nasıl direndiğimizi de iş dünyası olarak, millet olarak çok iyi gösterdik ve göstermeyi sürdürüyoruz” dedi.
‘Kaliteye alıştık, vazgeçmeyiz’
Süleyman Çetinsaya, artık gelinen dönemde toplu konut, site anlayışında çok önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, yaşam tarzları ve beklentilerin de aynı ölçüde değiştiğini, arttığını kaydetti. ‘Kaliteli yapılaşmanın’ benimsendiğine dikkat çeken Çetinsaya, “Vatandaş artık daha kaliteli yaşam alanlarında yaşıyor ve elbette daha iyisini istiyor, araştırıyor. İnsanlarımız daha kaliteli yaşama alıştı. Bunun geri dönüşü yok. Türkiye’de bu devamlı ileriye doğru gidecektir. Belli zamanlar içinde hem sektörde, hem de alımda durgunluklar yaşanabilir, inişler çıkışlar yaşanabilir. Tüm dünyada aynı şeyler yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
‘Kayaşehir’in geleceği  çok parlak’
Şu anda Arıcalar, Ümraniye ve Kale 2 projeleriyle ilgili olarak ruhsat alma peşinde olduklarını anlatan Çetinsaya, 2017’de başlamayı hedefledikleri 4 proje olduğunu söyledi.

İstanbul içinde gelişen bölgelerden özellikle Kayaşehir’e dikkat çeken Çetinsaya, “Bana göre İstanbul’un en önemli noktalarından. Yeni havaalanı, yeni köprü, şehir hastanesi, 500 bin metrekare üzerine oturan en büyük park. Metro hizmeti de olan bir yerin gelişmemesi mümkün değil. Kayaşehir’in değerinin yükselmesi normal. Kayaşehir bu bakımdan bizim de tercih ettiğimiz yerlerden. Bölgenin daha da değerleneceğinden kuşkumuz yok” dedi.

Milliyet

Artaş İnşaat Başkanı Süleyman Çetinsaya, alt gelir grubu için özel firmaların konut üretebileceğini söyledi. Çetinsaya, “Devlet eğer hazine arazileri için ‘bedelini ver, yap, sat’ derse biz bu işe gireriz” dedi

Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ardından hızla biraraya gelerek, bu şekilde ekonomik canlılığa katkı sunmayı amaçlayan gayrimenkul sektörü, hem son çeyreğe, hem de yeni yıla hızlı giriyor. Vatandaşın ev sahibi olması için bu dönemde emlak konut GYO öncülüğünde 120 ay vade, 0.70 faiz oranıyla tarihi bir konut kampanyasına başlayan sektörün önemli oyuncuları, yeni dönemde de bu hedefle devam ediyor. Artaş İnşaat ve Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, bir yandan mevcut projelerine devam ettiklerini belirterek, diğer yandan ise yeni arazi geliştirme çalışmalarının hızla sürdüğünü vurguladı. Mevcutta 5 şantiyeleri olan Vadistanbul, Vadi Park, Ataşehir, Başakşehir ve Atakent’te satışların da ciddi bir oranda arttığını anlatan Çetinsaya, aynı hızla devam edeceklerinin altını çizdi.

Sektörün tüm bu atağına ve yeni projelerin yanısıra alt gelir grubunun ihtiyaçlarına yönelik üretimin de ‘hala mümkün’ olduğunu ifade eden Çetinsaya, tek sorunun arazi olduğuna dikkat çekti. Çetinsaya, bu sorunun çözümüyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Ucuz ev mümkün. Niye mümkün? Biz yap-sat müteahhitleri olarak, devlet eğer arsa maliyetiyle ilgili olarak, ‘Hazine arazileri üzerinde bu araziyi al, buradaki arsa bedeli bu, bunun üstündeki konutları yap, sat ama satış şu olacak’ derse biz bu işe gireriz. Bu çok kolay bir iş. Maliyeti neyse üstüne 500 lira koysak biz bu işi yaparız. Park alanlarıyla, yeşil alanlarıyla, her şeyiyle... Vatandaşa diyebilir ki ‘20 yıl da vade yaptım, üzerine TEFE-TÜFE koydum’, o kadar. Toplu Konut İdaresi de zaten bugün bunu yapıyor. Zaten Hazine Toplu Konut’a satıyor. Bizim en büyük maliyetimiz arsa. Bizim oradaki yüzde 10 kazancımız bize yeter. Biz çok kazanmak istemiyoruz bizim isteğimiz işin sürekli olması.”
‘KDV % 1-3-8 olmalı’
Çetinsaya, aynı zamanda konut edinmede özellikle alt ve orta gelir grubunun önemli sıkıntılarından bir olan KDV’yle ilgili olarak da yeni bir sistem oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı. Konut alımı için yüzde 18 KDV oranının yüksek bir rakam olduğunu anlatan Çetinsaya, “KDV geçici bir süre yüzde 18’den yüzde 8’e çekildi. Ama yüksek. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, alt gelir grubuna KDV yüzde 1 olmalı, orta gelir grubuna yüzde 3, üst gelir grubuna ise 8 olmalı. Bizim için önemli olan alt gelir grubunu ev sahibi yapabilmek. Ama bir ev sahibi olacak insan için yüzde 18 çok” diye konuştu. Ayrıca KDV konusuna bir netlik kazandırılmasının zorunlu hale geldiğini kaydeden Çetinsaya, “Netlik tam olarak yok, değişiyor. Bunu bir fiyata, metrekareye bağlayabiliriz. Mesela 100 metrekareye kadar olan konutlarda yüzde 1 diyebilir. Ama oranları sabit olmalı ve bu mesele ortadan kalkmalı” dedi.
‘Merkez’in bedeli var
Bu anlamda kentsel dönüşüm çalışmalarına çok fazla iş düştüğünün altını çizen Çetinsaya, kentsel dönüşümde büyük sorunlardan birinin ise ‘vatandaşların tatminsizliği’ olarak gösterdi. Çetinsaya, “Mesela Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının temel atmasına katıldık. 390 vatandaşla anlaşılmış, bir vatandaşla anlaşılamamış. Bu da projeyi 12 ay geciktirmiş. 390 vatandaş bekliyor. En sonunda belediye istimlak bedeli ödeyerek almış. Ufak bir yerle köşeyi dönme, daha çok isteme beklentisiyle çok şey kaybediyoruz. Can güvenliğinden daha önemlisi yok. Hukuka gitsin o sorun değil ama böyle olmuyor. Artık daha hızlı ve işler hale geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Çetinsaya, şehir merkezinde yüksek rakamların konuşulduğunu anlatarak, ancak merkezin hala tam fiyatını da bulmadığını dile getirdi. Dünyanın her yerinde benzer lokasyonlarda aynı durumun yaşandığını aktaran Çetinsaya, “İstanbul’un merkez fiyatı yüksek, fiyatını bulmaya devam ediyor. Örneğin Londra’nın göbeğinde park ettiğinde ayrı fiyat, 5 kilometre ötesi ayrı bir fiyat. Merkezde olmanın elbette bir bedeli oluyor” dedi.
‘Daha işimiz çok’
Süleyman Çetinsaya, inşaat sektörünün 2004 yılında başlayan toplu konut hamlesiyle birlikte önemli bir ivme kazandığını hatırlatarak, ardından büyük kapasiteli projelerin, sağlık kentlerinin, finans merkezlerinin aynı hızla ortaya çıktığına vurgu yaptı. Bunun aynı zamanda inşaat malzemesi sanayisini oluşturarak kısa zamanda büyüttüğünü belirten Çetinsaya, “Şu anda Türk inşaat sektörü dünyanın sayılı sektörleri arasında yer alıyor. Sektörde büyümenin daha da devam edeceğini, sağlıklı, nitelikli bina yüzdesinin de aynı oranda ve daha hızlı artacağına inanıyorum. Zaten ihtiyaç da bu yönde. Daha işimiz çok. 15 Temmuz darbe girişimiyle tüm bu engellenmeye çalışılan, ayağımızı kaydırmaya çalışan her şeye nasıl direndiğimizi de iş dünyası olarak, millet olarak çok iyi gösterdik ve göstermeyi sürdürüyoruz” dedi.
‘Kaliteye alıştık, vazgeçmeyiz’
Süleyman Çetinsaya, artık gelinen dönemde toplu konut, site anlayışında çok önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, yaşam tarzları ve beklentilerin de aynı ölçüde değiştiğini, arttığını kaydetti. ‘Kaliteli yapılaşmanın’ benimsendiğine dikkat çeken Çetinsaya, “Vatandaş artık daha kaliteli yaşam alanlarında yaşıyor ve elbette daha iyisini istiyor, araştırıyor. İnsanlarımız daha kaliteli yaşama alıştı. Bunun geri dönüşü yok. Türkiye’de bu devamlı ileriye doğru gidecektir. Belli zamanlar içinde hem sektörde, hem de alımda durgunluklar yaşanabilir, inişler çıkışlar yaşanabilir. Tüm dünyada aynı şeyler yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
‘Kayaşehir’in geleceği  çok parlak’
Şu anda Arıcalar, Ümraniye ve Kale 2 projeleriyle ilgili olarak ruhsat alma peşinde olduklarını anlatan Çetinsaya, 2017’de başlamayı hedefledikleri 4 proje olduğunu söyledi.

İstanbul içinde gelişen bölgelerden özellikle Kayaşehir’e dikkat çeken Çetinsaya, “Bana göre İstanbul’un en önemli noktalarından. Yeni havaalanı, yeni köprü, şehir hastanesi, 500 bin metrekare üzerine oturan en büyük park. Metro hizmeti de olan bir yerin gelişmemesi mümkün değil. Kayaşehir’in değerinin yükselmesi normal. Kayaşehir bu bakımdan bizim de tercih ettiğimiz yerlerden. Bölgenin daha da değerleneceğinden kuşkumuz yok” dedi.