Ofis yaşamında dönüşüm, iş dünyası liderlerinin yeni tercihi Ferko Signature ile başlıyor
Gayrimenkul sektörüne kazandırdığı nitelikli projeler ile öne çıkan Ferko’nun Levent’te hayata geçirdiği, dünyaca ünlü mimar Lord Norman Foster imzalı projesi Ferko Signature, iş dünyasına yepyeni bir soluk getiriyor. Otel konforunda ve sıcaklığında bir ofis merkezi tasarlama fikrinden doğan Ferko Signature, ofis işletme modelinde dünyada bir ilk olan Assembly ve sanatla iç içe olan kurgusu ile bölgede yaratacağı etkileşimle Levent’in yeni simgesi oldu.
Ferko’nun Levent’te hayata geçirdiği projesi Ferko Signature tamamlandı ve iş dünyasına kapılarını açtı. 2015 yılında yapımına başlanan proje, metro ve tüm toplu taşımaya yüksek erişimli, son teknoloji ile donatılmış ofis katları, sanatla bütünleşen ortak alanları ve çalışanlara özel VIP hizmetleriyle bir iş merkezinden fazlasını vadediyor. İş dünyasının önde gelen şirketlerinin yeni adresi olan Ferko Signature, toplam 50 bin metrekare kiralanabilir brüt alana sahip ve 30 kattan oluşuyor.
İstanbul’un en değerli arazisi üzerine konumlandırılan ve merkezi lokasyonu ile de ön plana çıkan Ferko Signature’ın hem mimarisi hem sunduğu hizmetler hem de ev sahipliği yaptığı yeni sanat platformu Ferko Art’ın katkılarıyla ayrıcalıklı bir ofis deneyimi sunduğunu söyleyen Ferko Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçe Meriçten, “Günümüzde ofislerin, yaşam tarzlarını belirlemede oldukça büyük bir payı var. Biz de bu doğrultuda otel konforunda ve sıcaklığında bir ofis merkezi tasarlama fikrinden yola çıktık. Ayrıca çalışma mekanlarında verimliliği artıracak en önemli öğe olan temiz hava, bahçe ve sanatla iç içe bir yaşam kurgusunu da Ferko Signature tasarımının merkezine oturttuk. Levent’in merkezinde yer alan bir kent bahçesi, heykel parkı, multidisipliner bir sanat mekanı ile bu projenin ofis yapıları içinde ayrışan bir çizgisi olmasını amaçladık ve bunu da başardığımıza inanıyorum.” diyerek Ferko Signature’ın sadece bir iş merkezi değil aynı zamanda hem çalışanlarına hem de bulunduğu bölgeye farklı bir bakış açısı kazandıracak bir yaşam merkezi olduğunun altını çizdi.
Fiba Holding, Yemeksepeti, McKinsey, Sarten, White&Case de Ferko Signature’ı tercih etti
İstanbul’un merkezinde, iş hayatında zamansız ve sıcak çalışma ortamlarının ayrıcalığını yaşamayı tercih eden ilk marka Yemeksepeti oldu. Genel Merkezini geçtiğimiz Ekim ayında Ferko Signature’a taşıyan Yemeksepeti’nin ardından çeşitli sektörlerden iş dünyasının önde gelen şirketleri de projede yerini almaya başladı. Tasarım ve mimarisinin yanı sıra teknolojik özellikleriyle de ofis hayatına farklı bir yorum getiren Ferko Signature’ı tercih eden şirketler arasında Fiba Holding, McKinsey, Franklin Templeton, AHK, Sarten, Destek Finans, White&Case, MESS Lidyana, Boyden yer alıyor.
Yepyeni bir ofis işletim sistemi: Assembly
Ferko aynı zamanda Ferko Signature’da iş dünyasını yepyeni bir ofis işletim sistemi ile de tanıştırıyor. Benzersiz bir ofis hayatı deneyimi sunan ve bir ‘gayrimenkul icadı’ olarak adlandırılan Assembly, Türkiye’de ilk kez uygulanan bir sistem ile ofis dünyasının markalı ofis işletme zincirini Ferko Signature’da başlatıyor. Assembly Buildings’in Kurucu Ortaklarından Yiğit Şatıroğlu “Çalışma ve sosyal hayatımızın iç içe girdiği günümüzde ofisler, sekiz saatimizi geçirdiğimiz bir durak olmaktan çok öte. Artık maaş ve istikrarlı bir terfi politikası ile beraber büyük vizyon ve hedeflerin bir parçası olmak, motivasyonu yüksek aidiyet duygusu yaratmak önemli. 2020 yılında çalışma alanı deneyimi, verimliliğin ana öğesi olacak. Biz de bu binadaki tüm planlamamızı, servis ve organizasyonlarımızı, aidiyet algısı ve kuvvetli ilerici bir iş ortamı yaratmak üzerine kurduk.” diyerek bina işletiminde Türkiye’de benzeri olmayan bir sistemi sahiplendiklerini vurguladı.Aynı zamanda binadaki ofis katı, hazır ofis ve üyelik sistemi olmak üzere üç ayrı segmente ayrılan ofislerin kiralamalarını da gerçekleştiren Assembly, Ferko Signature’ı oluşturduğu lounge’lar, yeme&içme alanları, çeşitli toplantı odaları, etkinlik alanları, uyku odası, co-working ve hazır ofis alanlarıyla bina içi sinerjiyi en üst düzeye taşımanın yanı sıra, Signature binasını özel concierge, asistan, catering, IT servisleriyle bir otelcilik anlayışıyla işletecek. Assembly, iş dünyasını buluşturacak etkinlikleri ile Ferko Signature’ın alanında lider kuruluşların tüm çalışanları için önemli bir network ortamı yaratmayı da hedefliyor.
İş hayatında sanatla iç içe bir yaşam kurgusu
Binanın iç mimarisine imza atan Autoban’ın Kurucu Ortaklarından olan Mimar Seyhan Özdemir ise günümüzde ofis tasarımlarında insanı saran, ihtiyaçlarını pratik bir şekilde karşılarken bir yandan da ev sıcaklığını veren mekânlara eğilim olduğunu belirterek Ferko Signature’ın iç mekân tasarımında da değer verme ve değerli hissettirme düşüncesinin ilk sırada yer aldığını ifade etti. Çok fazla ofis binası yapıldığını ancak bunların sadece bir bina veya kiralanacak alan yatırımı olmaktan öteye gitmediğini söyleyen Özdemir “Ferko Signature, mimari yaklaşımıyla da ofis binası kavramına yepyeni bir bakış açısı getirdi ve standartları yükseltti. Artık bu yarışta çok ileride ve sektörü de bu farklı bakış açışı ile harekete geçireceğine inanıyorum.” dedi.
Levent’in yeni simgesi Ferko Signature
Ferko Signature bir diğer önemli özelliği de binada ofis kiralayan şirket ve şirket çalışanlarının dışında bünyesinde yer alan oldukça önemli sanat eserleriyle de bölgeye değer katması. Dünyanın yaşayan en önemli heykel sanatçılarından biri olan Tony Cragg’in Türkiye’deki en büyük heykeli ‘Must Be’, İstanbul’un en merkezi lokasyonlarından birinde yer alan Ferko Signature’ın ana girişinde sergilenirken lobisinde de medya sanatçısı Refik Anadol’un Ferko Signature için tasarladığı ve Türkiye’nin ilk veri resmi olma özelliğine sahip eseri İstanbul’un Rüzgarı adlı çalışmasına da ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte yıllardır ‘Yapı Sanatı’ mottosuyla hareket eden ve adeta projelerinde bir imza haline gelen sanat, Ferko Signature içinde yer alan Ferko Art ile bambaşka bir boyuta taşınıyor. Ferko Art, kapsamlı bir programla yerel ve uluslararası kültür – sanat toplulukları arasında bir bağ kurmayı amaçlıyor.