Gayrimenkulün kalbi, tarihi yapılar ile atıyor!

Günümüz trendi çağdaş çizgileri barındıran, özgün tasarımları yansıtan ve ultra modern özelliklere sahip konutları öne çıkarsa da dünya gayrimenkul piyasasının kalbi hala tarihi yapılar ile atıyor

Günümüz trendi çağdaş çizgileri barındıran, özgün tasarımları yansıtan ve ultra modern özelliklere sahip konutları öne çıkarsa da dünya gayrimenkul piyasasının kalbi hala tarihi yapılar ile atıyor.



Tarih halen geleceğe sahip çıkıyor ve yaşanmışlığın izlerini taşıyan malikane, yalı, köşk, kale gibi tarihi binalar, ultra modem villa, rezidans gibi yapılarla yarışıyor. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada hâlâ en değerli gayrimenküller arasında tarihi yapılar öne çıkıyor. Denize kıyısı olan bölgelerdeki yalılara paha biçilemezken, denizden uzak yerleşimlerde malikaneler, şatolar, kaleler, köşkler milyon dolarlarla ifade ediliyor.

Dünya genelinde gayrimenkul danışmanlığı yapan Keller Williams’ın Türlüye Ülke Direktörü Emre Erol'dan aldığımız bilgiye göre gayrimenkulün en değerli olduğu ülke, Vatikan'dan soma dünyanın en küçük ülkesi olan Monako. Fransız Rivie arası boyunca uzanan bu küçük ülkenin gayrimenkul açısından en büyük artısı, yatırımcıların vergi ödememesi. Birincil gayrimenkul pazarları ile varlık arasındaki etkileşimi inceleyen The Wealth Report'un 2016 verilerine göre 1 milyon dolar karşılığında Monako'da ortalama 17 metrekare gayrimenkul alınabiliyor. Monako'yu 20 metrekare ile Hong Kong, 22 metrekare ile Londra ve 27 metrekare ile dünyanın en popüler metropolü New York izliyor. Gayrimenkul piyasasının yükselen şehirleri arasında Singapur, Cenevre ve İstanbul sayılıyor. Yatırımcıların yeni gözdesi olan İstanbul’da ise ortalama 94 metrekare birincil varille 1 milyon dolara satın alınabiliyor.
Türkiye'de yalılar revaçta
Pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye, gayrimenkul tarihi açısından da oldukça zengin bir geçmişe sahip. Osmanlı döneminin elit kesimleri tarafından inşa edilen yalılar, köşkler ve konaklarıyla gayrimenkul piyasası da değerlenen İstanbul'da bazı tarihi yalılara paha biçilemiyor. Boğaz'm Asya ve Avrupa yakası kıyılarındaki yalılardan günümüze 360 tanesi ulaşabilmiş. Boğaziçi mimarisinin en seçkin örnekleri olan ve dünyanın gözdesi haline gelen bu yalıların en değerlileri Bebek semtinde yoğunlaşıyor. Bebek'teki yalıların metrekare fiyatı yaklaşık 30 bin TL'ye yaklaşırken bunu, 25 bin TL metrekare fiyatıyla Yeniköy yalıları takip ediyor.

Bu yalılar, zamanla el değiştirmesine rağmen hala eski isimleriyle anılan köşkler ve konaklar izliyor. Barış Manço Köşkü, Troç-ld tarafından kiralandığı için Troçld Köşkü olarak bilinen İzzet Paşa Köşkü, Doksan Pencereli Köşk, Zürafalı Köşk, Aşiyan Köşkü gibi... Yandan fazlası günümüze ulaşan yalılara karşın sadece yüzde 10'u ayakta kalan köşk ve konaklar ise vezirlerden paşalara, padişah kızlarından zengin tüccarlara, yabancı asilzadelere kadar Osmanlı elitlerinin yaşanmışlıkları üzerinden, oldukça yüksek fiyatlara alıcı bulabiliyor. Yapıların değerini artıran en önemli özelliklerden biri tavan ve duvarlarında ünlü ressamların fırçalarıyla dile gelen hikâyeleri de... Sahibi bir denizci paşası olan bir yapıda, dönemin en ünlü ressamının fırçasından çıkmış gemileri, hırçın dalgalan bu köşklerde, konaklarda izlemek hâlâ mümkün.

En küçüğü 20, en büyüğü 50'ye yalan oda bulunan bu köşkler, birkaç kuşağı bir arada barındıran esiri Osmanlı geleneğinin izlerini taşıyor. En sevilen bölümü ise çatı katı olan cihannüma. Kentin en yüksek alanlarında inşa edilen bu yapıların cihannümaları eşsiz bir Boğaz seyri sunuyor.
Günümüzün yeni trendi: Rezidanslar
Az sayıdaki tarihi eserin fazla el değiştirmemesi gibi faktörler nedeniyle artık alıcılar dünya standartlarında tasarlanan ultra modern projelere yöneliyor. Dünyanın en değerli rezidansı Mumbai’de bir iş adamına ait, 27 katlı modem bir yapı. Yaklaşık 1 milyar dolarlık Antilla isimli bu rezidans dünyanın en pahalı gayrimenkulü olarak kabul görüyor.

Daha çok yatırımcılar, CEO'lar ve şirket sahipleri tarafından tercih edilen rezidanslar, özgün ve modern mimari tasarımlarının yanı sıra otel gibi her türlü hizmetin verilmesi nedeniyle de talep görüyor. Türkiye genelinde yükselen rezidanslar, İstanbul'da özellikle de Mecidiyeköy, Ataşehir, Ataköy, Etiler, Levent ve Fenerbahçe semtlerinde yoğunlaşıyor.