Banu Uçak- Dünyadaki en temel amacımız kendini gerçekleştirmek
Kadınca Emlak bugün yine sektörün başarılı iş kadınlarıyla röportajlarına devam ediyor
Kadınca Emlak bugün yine sektörün başarılı iş kadınlarıyla röportajlarına devam ediyor. Seranit Grup Genel Müdür Yardımcısı - Proje Satış ve İş Geliştirme'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu UÇAK ile yaptığımız röportaja başlamadan önce kısaca kendisinden bahsedecek olursak, 2001 Yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden mezun olan Uçak, sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım yüksek lisansını tamamladı.
Ağa Han mimarlık ödülleri nominatörlüğü, Dünya Mimarlık Festivali jüri üyeliği yapan Uçak, Türkiye’de mimarlık alanında düzenlenen etkinliklerin önemli bir paydaşıdır. Sivil toplum kuruluşlarında da aktif rol alan Uçak, halen ULI Türkiye İcra Kurulu ve İNDER Yönetim Kurulu üyesidir. Pazartesi iş saatlerinden bu özel röportaj ile bir mola vereceksiniz..
Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Dünya'da da Türkiye’de de iş hayatında kadın olmanın avantajları olduğu kadar güçlükleri de var. Yapı sektörü, özellikle ülkemizde erkek egemen bir sektör.Sektörde bir mimar olarak, okuduğum okulun %50’sinden fazlasının kız öğrencilerden oluşmasına rağmen sektörün ana aktörleri arasında kadınları görmekte hala zorlanıyorum Ancak herşeye rağmen kendi ofisini yürüten kadın mimarların, profesyonel yöneticilerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Çalışan kadınların erkeklere oranla aşması gereken bazı sosyal bariyerler olduğu, fırsat eşitliği olmadığı açık. Ancak kişisel olarak ben işe hiçbir zaman bu gözle bakmadım. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. İşimin cinsiyetinin olmadığına inanıyorum. Başarılı bir iş ortaya koyduğunuzda mutlaka bunun karşılığını görüyorsunuz.Belki biraz daha fazla çalışarak ama eninde sonunda başarıya ulaşmak mümkün. Çalışma ortamlarının ne erkek egemen, ne de kadın ağırlıklı olduğunda başarılı sonuçlar getirmesi mümkün değil. Dengeli bir karma ile daha nitelikli çalışma ortamları ve başarının mümkün olacağına inanıyorum.
Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Genç tüm çalışanlara meraklı olmalarını, kendilerini tanımaya, yeteneklerini keşfetmeye çalışmalarını, kendilerini mutlu eden alanlara yönelmelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca iş hayatında gelişimin sadece işe ilişkin bilgi sahibi olmakla mümkün olmadığına inanıyorum. Yapılan her işin özünün insan ilişkisi ve iletişim olduğuna inanıyorum. Bu anlamda dünyadan haberdar olmak, mümkünse gezmek, hayattan keyif alacak hobiler biriktirmek, işte derinleştirilen bilgiye destek olacak araçlar. Hepimizin dünyadaki en temel amacı kendini gerçekleştirmek. İş bunun için bir yol. Tek yol olduğunda mutsuzluğu, mutsuzluk da başarısızlığı getirecektir.
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Sevdiğim bir semtte, ruhu olan bir mekanda, kent içinde yaşamak istediğime karar verdim. Benim önceliğim evime gittikten sonra da mahalle ölçeğinde yaşayabileceğim, semt sakinleri ile selamlaşabileceğim, duygusunu sevdiğim bir yerin parçası olmaktı.
İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
İstanbul’da oturmak için tercihim Moda. Yatırım yapmak için doğru tercih olmadığı muhakkak. Çünkü Moda zaten zamanında değerlenmiş, mülk satınalmak için pahalı bir semt. Ancak benim açımdan mutluluk garantili. İnsanın mutlulğuna yatırırım yapmasından daha değerlisi olamaz diye düşünüyorum.
Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?
Seçtiğim evin sevdiğim bir semtte ve mimarisinin iyi olmasını arzu ederim. Aydınlık ve iyi tasarlanmış mekanlar bir evde temel aradığım unsurlar. Kalan fiziksel sorunların kolayca çözülebileceğine inanıyorum.
Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Benim dünya görüşüme göre “asıl karar mercii” bir aile iletişiminde gerçekçi bir ifade değil. İstanbul gibi bir metropolde konut almaya karar veren insanlar için oldukça fazla parametre var. Bunların en önemlisi mutlaka ekonomik gerekçeler. Tabii aile fertlerinin iş ve okul düzenleri, kültürel beklentileri de belirleyici olabiliyor. Bu kadar büyük bir yatırımının ailenin ortak kararı olması gerektiğine inanıyorum.