Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan: 2018'de faiz indirimi bekliyoruz

İnşaat sektörünün 2017 yılında cazip kampanyalar ile canlılığını koruduğunu belirten Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, yeni yılda da aynı büyüme ivmesinin devam etmesi için sektörel işbirliklerinin önemli olduğunu söyledi. Babacan, ertelenen konut talebinin harekete geçmesi için kredi faizlerinin de düşürülmesi gerektiğini vurguladı.

İnşaat, turizm, lojistik ve enerji sektöründe faaliyet gösteren Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, 2017 yılının inşaat sektörü açısından uzun vadeli ve düşük maliyetli kampanyalar sayesinde oldukça canlı geçtiğini belirterek, “2018 yılında hayata geçirilen kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere konuta olan talep artarak devam edecek. Ancak kredi faizlerinin yüksekliği hala tüketici talebinin önündeki en büyük engel. Tüketici artık faiz ödemek istemiyor. Bankalar da elini taşın altına koymalı. Sektörel işbirlikleri ile inşaat sektörünün itici gücünü birleştirip Türkiye’yi yarınlara taşıyabiliriz” dedi.

 

Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, inşaat sektörünün 2017 yılını değerlendirip 2018 yılı ile ilgili öngörülerini ve beklentilerini paylaştı. Babacan, 2017 yılının ilk 10 ayında 1 milyon 153 bin 610 konutun satıldığı belirterek, “Konut satışlarında ise en yüksek paya İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler sahip. Ekim ayında ipotekli konut satışları ise bir önceki yıla göre yüzde yüzde 20’ye yakın oranda azaldı. Bu da yükselen konut kredisi faizleri nedeniyle kredili konut satışlarına olan talebin azaldığının bir göstergesi. Sektörümüz, 2017 yılında Emlak Konut GYO tarafından başlatılan 240 ay vadeli ve taksitleri bir yıl sonraya erteleyen konut kampanyaları ile canlılığını korudu. Büyüme ivmesinin devam edebilmesi ve sürdürülebilir bir boyuta taşınması için faiz oranlarının da aşağı çekilmesi gerekiyor” görüşünü aktardı.

 

Sektör desteklenmeye devam edilmeli

İnşaat sektörünün ülke ekonomisi açısından önemine işaret eden Babacan, şunları söyledi:  “Ekonomimizin büyüme ivmesinde inşaat sektörünün önemli bir payı bulunmakta.

Son olarak açıklanan rakamlar da bunu bize gösteriyor, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,8 daralan Türkiye ekonomisinin, bu yılın aynı döneminde yüzde 11,1 büyümesi, ekonomimizin toparlanması adına önemli bir gösterge oldu. Bu rakam, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde görülen yüzde 11’lik yıllık büyüme rakamlarından sonra en yüksek GSYH artışı anlamına geliyor. İnşaat  sektörümüz ise aynı dönemde yüzde 18,7’lik artışla bu büyümede önemli bir rol oynadı. Dolayısıyla ülke ekonomisinin büyümesinde öncülük görevini üstlenmek, sektörümüz açısından da sevindirici bir gelişme.”

 

KDV indiriminin sonlanması satış oranlarını düşürdü

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminin ardından iç piyasada hemen hemen her sektörde işlerin bıçak gibi kesildiğini kaydeden Babacan, “Hükümetimizin aldığı önlemlerle ertelenen talep yeniden harekete geçerken, aynı canlılığın konut satışlarına da yansıdığını gördük. KDV’de sağlanan indirimler, damga vergisinin kaldırılması sektörde talebi artıran en önemli faktörler oldu. 2017 yılının ilk yarısındaki kampanyaları sektör olarak iyi değerlendirdik ve atılım yaptık. 

Yılın ikinci yarısından itibaren sektörde yaşanan mevsimsel durgunluk ve KDV indiriminin 30 Eylül’de son bulmasıyla birlikte ise konut satışlarındaki gerilemeye şahit olduk. Ekonomik dalgalanmalar ve yüksek faiz oranlarından negatif yönde etkilenen sektörümüzün devlet tarafından sürekli desteklenmeye ihtiyacı var. Büyümenin ivmelenerek devam edebilmesi de sektör dışı bir takım düzenlemelerin devlet eliyle yapılmasına bağlı. Özellikle, kentsel dönüşüm süreçlerindeki bürokrasinin azaltılması, KDV oranlarının yeniden düzenlenmesi ve sektörün ihtiyacına yönelik Emlak Bankası’nın yeniden faaliyete başlaması önemle üzerinde durduğumuz konular” diye konuştu.

 

Emlak Bankası sektörün arkasındaki güç olur

Sektörün kendine ait, sorunlarını bilen ve yorumlayarak bu sorunlara finansal çözümler üreten bir ihtisas bankasının önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Babacan, Emlak Bankası gibi bir kurumsal yapıyı 2018 yılında sektörün heyecanla beklediğini dile getirdi.

 

Yeni pazarlara yönelmek gerekiyor

Sektöre olan yabancı sermaye ilgisine de işaret eden Babacan, “Ekonomi yönetimimiz tarafından yapılan düzenlemelerle, ülkemizden gayrimenkul almak isteyen yabancı yatırımcılara vatandaşlık hakkının tanınmasıyla birlikte özellikle referandum sonrası beklenen yabancı yatırımcı ilgisinin canlanmaya başladığını gördük. Türkiye’den ev almak isteyen ancak bürokratik kısıtlamalardan dolayı beklemede kalan yabancı yatırımcılar hemen harekete geçti. 

Sektör uzun yıllardır özellikle Arap ve Körfez yatırımcılarının yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Fakat Arap pazarı da artık doygunluğa ulaşmaya başlamış durumda. Bu nedenle hem sektörümüz hem ekonomimiz için Japonya, Filipinler, Singapur, Uzakdoğu gibi yeni pazarlara yönelmemiz gerekiyor. Ekonomimizdeki istikrar ortamı devam ettiği müddetçe gayrimenkule olan yabancı yatırımcı ilgisinin de devam edeceğini düşünüyoruz” öngörüsünde bulundu.

 

Kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması için, Kentsel Dönüşüm Müsteşarlığı oluşturulmalı

Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentsel dönüşüm sektörün en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de 7,5 milyon konutun dönüşmesi gerekiyor. 2018 yılında özellikle kentsel dönüşüm süreçlerindeki bürokrasinin azaltılmasını ve çalışmaların hızlandırılması konusunda hükümetimizden destekler bekliyoruz. Bu konu, yaklaşan deprem gerçeğinin de ayrılmaz bir parçası. Uygulamaların hızlanması ile depreme hazırlık birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken konular. Bu açıdan baktığımızda Bakanlık bünyesinde kurulacak bir Kentsel Dönüşüm Müsteşarlığı işleri mutlaka hızlandıracaktır. 

Ayrıca konut satışlarının önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz faizin düşürülmesi hem sektörün hem de ev sahibi olmak isteyen vatandaşların önceliğidir. Bu gibi düzenlemeler yapıldığı takdirde biz de inşaatçılar olarak yapacağımız kampanyalar ve şirket olarak vereceğimiz teşviklerle taşın altına elimizi koyacağız ve 2018’de de sektörün ve dolayısıyla ülkemizin büyümesine destek vereceğiz.”