Altın Evler satışa çıktı

Küresel bir durgunluk ve yavaşlamanın yaşandığı dünya ekonomisi, resesyon ile boğuşurken, jeopolitik konumu, Avrupa, Asya ve Ortadoğu eksenindeki köprü pozisyonu dolayısıyla Türkiye, lojistik fırsatlarıyla yatırımcıların cazibe merkezi olmaya devam ediyor

Küresel bir durgunluk ve yavaşlamanın yaşandığı dünya ekonomisi, resesyon ile boğuşurken, jeopolitik konumu, Avrupa, Asya ve Ortadoğu eksenindeki köprü pozisyonu dolayısıyla Türkiye, lojistik fırsatlarıyla yatırımcıların cazibe merkezi olmaya devam ediyor.

Her yıl yüzde 3-4 arası bir büyüme sergileyen ekonominin lokomotif sektörü ise inşaat. Avrupalı ve Ortadoğulu yatırımcılar, Türkiye’de özellikle nitelikli ve kaliteli inşaat projelerine ortak olmak için yarışıyorlar.

İnşaat sektörünün ürettiği katma değer, ülke ekonomisindeki tüm dinamikleri yakından etkiliyor, özellikle 200 kalem yan sektörün de hareketli olmasına, iş kapasitelerinin istikrarlı şekilde sürmesine yol açıyor
İnşaat sektörünün ekonomiye olan katkısı yanında, ekonominin temelindeki kredi ve kredilendirme kuruluşlarına olan pozitif etkisini de kesinlikle göz ardı etmemeliyiz. Zira, bankacılık sektörünün uzun vadeli kredilerine bakıldığında, kesinlikle büyük şirketlerin inşaat sektöründeki yatırımları için kullandıkları krediler ve sade vatandaşın konut kredilerinin en yüksek meblağları oluşturduğu gözlenecektir.
Sektörde her 5 yılda bir yaşanan kriz döneminin iyi analiz edilmesi, üretilen yapı stoklarının küçük, orta ve üst gelir seviyesine göre ayrıştırılırak inşa edilmesi önemli bir zorunluluktur.

Çünkü, küçük çaplı da olsa bir durgunluk, durağanlık veya yaşanacak bir resesyon, öncelikle inşaat sektörünü çok yakından ilgilendirmekte, üretilen konutların satışıyla ilgili olarak doğacak algının pozitife dönüştürülmesi gerekmektedir.
Maalesef, şu anda üst gelir seviyesine yönelik yapı blokları ve lüks konutlarda belirgin oranda bir şişme görünüyor. Bu da geçtiğimiz dönemde sektörün en büyük aktörlerinin bile kaldıramadığı boyutta inşaatçılarımızı iflasa sürükleyebilecek bir tehlikeyi getirebilir
İnşaat ve Gayri Menkul sektöründe, yılların birikimi ve tecrübesiyle yatırımlarına devam eden KURAN GRUP’un, ekonomik dinamizmine inandıkları, fizibilitesini gerçekleştirdikleri bölgelerde marka projeler üreterek sektöre katma değer sağlamayı sürdürmektedir.

Özellikle, termal turizm alanındaki yılların birikimi ve tecrübesini harmanlayarak ortaya koyduğumuz Armodies, müşterilerimizden aldığımız güven ile, kaliteyle en güzel hizmet projeksiyonunu sağlamaktadır.

KURAN GRUP, Marmara’nın incisi, termal turizmde cazibe merkezi olan, imkanları ve stratejik yönleriyle gelecek vadeden Armutlu’da uzman ekiplerimizle niitelikli yatırımlarına devam etme kararı almıştır. İnşaat Sektörü Türkiye’nin toplam GSMH’sı içinde yüzde 40 gibi çok önemli bir paya sahip. Hiçbir zaman değerinden bir şey kaybetmeyecek ve yatırımcısına hep kazandıracak.

Ama, adımlarımızı da dikkatli atmak durumundayız.
İki seçimi ardı ardına yaşadığımız 2015, tüm sektörler adına kayıp olmasa bile negatife yakın bir profil çizmiştir.

Özellikle ilk seçimden sonra ortaya çıkan ve terörle terbiye edilmeye çalışıldığımız süreç, bütün sektörlerin kabusu olarak üzerimize çökmüştür.
1 Kasım sonrasında halkımızın siyasi istikrar talebinin doğru okunması ve piyasalarda yeni bir ivmenin başlangıcı olacağına inancımız artmıştır.

 

İnşallah, 2016, inşaat sektörünün geçen yıl yaşadığı kaybı telafi edeceği bir dönem olarak ve hatırlamak istemediğimiz bir yıl olarak tarihe geçmelidir.
Bundan sonra, Sektörün 2023 vizyonuna nasıl bir katkı sunacağımızı düşünmek ve ardı ardına projelerimizle sektöre dinamizm kazandırmak zorundayız. Bürokrasiden ilk talebimiz, geçtiğimiz olumsuz dönem içinde tavan yapan, konut kredileri faiz oranlarının acilen düşürülmesi olmalıdır.

 

Düşürülecek kredi oranları inşaat sektörünün rahat bir nefes almasına yol açacak ve projelerin ivedilikle sürmesine imkan tanıyacaktır.
Bankalarla ilgili ikinci talebimiz ise, ödenemeyen krediler dolayısıyla bugün Türkiye’nin en büyük müteahhitlik firmaları, bankalar haline dönüşmüştür. Ellerindeki bu hacizli yapıları ve yapı bloklarını nasıl ve ne yöntemle pazarladıkları belli olmayan bankaların bu durumuna acilen bir netlik kazandırılmalıdır.
Türkiye, jeotermal su kapasitesi açısından dünyanın gözbebeği bir ülkedir. Fakat, “Su akar, Türk bakar” şeklinde bize atfedilen söz, maalesef doğrudur ve ne yazık ki, Avrupalıların dört gözle beklediği bu avantajları kullanma noktasında, yatırım imkanları açısından çok zayıf durumdayız.

Türkiye’nin bir çok lokasyonunda termale turizm kapasitemiz olabilecekken, hiçbir yatırımcının bu noktada elini taşın altına sokmamış olması çok garipsenecek bir durumdur. Bu bağlamda KURAN GRUP’un vizyon projesi Armodies’in halkından aldığı güven ile bugün geldiği noktayı, termal turizmde kullanılmayan yatırım avantajları açısından sizlere aktarmak isterim.

KURAN GRUP, bayrağı en yükseğe taşıdığımız, termal turizmin marka adresi Armodies’in 2. etabının bitirilmesi yönünde tüm çalışmalarını sürdürüyor. Yanısıra yatırımcıların gözde adresi Armutlu’da Koyundere Mevkiinde, yeni bir arsa ve Altın Evler projesiyle de KURAN GRUP kalitesine güvenenleri mahçup etmeyecek yeni yatırımları devreye sokmaya çalışıyor.

Parselasyonu bitirilen bölge manzarasıyla ve doğa yapısıyla hem kullanıcılarına, hem yatırımcılarına fırsatlar sunacak bir nitelikte.

Şifalı jeotermal suları, turizm tesisleri ve devremülk projeleri ile öne çıkan Armutlu’da çok ciddi yatırımlar hızla yükseliyor. Marmara bölgesinin en temiz denizine sahip kıyı ilçelerinden birisi olan ilçe denizi , kaplıcası ve doğasıyla dört mevsimi bir arada yaşayan ender yerlerden biri olarak dikkatleri çekiyor İstanbul-İzmir Otoyol projesi Yalova bölgesindeki arsa, konut ve tarım arazilerinin fiyatlarının yükselmesine neden oluyor.

Bölge Turizm Alanı ilan edildi ve 2023 Türkiye Turizm Stratejisi ve Eylem Planı 2007-2013 çalışmalarında Yalova bölgesi Termal Turizm Master Planı kapsamında desteklenecek Armutlu Belediye'si tarafından termal turizm yatırımcılarının ihtiyacını karşılamak üzere 3 bin kişilik yatak kapasitesine cevap verecek şekilde ARJESS projesi geliştirilmiş durumda. İstanbul-İzmir otoyolu projesi kapsamındaki körfez köprüsünün 2015 yılı içinde açılacak olması Armutlu'ya olan yatırımları da gözle görülür bir artış olmuştur.

Son 5 yıl içinde bölgedeki arsa rayiçleri %400 oranında prim yapmış durumda. 2010 yılından bu yana alınan yapı ruhsatlarına bakıldığında, yapılan konut sayısı yüzde 550 oranında ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Türkiye'nin yeşili, maviyi ve kaplıca suyunu bir arada bulunduran ender noktalarından biri olan Armutlu'ya yerli ve yabancı fonlar çeşitli projeler geliştiriyorlar.

Başta turizm projeleri olmak üzere, termal ve sağlık turizmi barındıran projeler, yaşlı bakım evleri, Avrupalı emeklilerin kaplıca tedavilerine cevap verecek sağlık tesisleri hayata geçmek için üzerlerinde titizlikle çalışılıyor.
Gayrimenkul, termal turizm alanındaki kalite konseptli yatırımlarıyla öncü bayrağını en yüksek noktaya diken Kuran Grup, yine kalitesini konuştuyor ve Armutlu’da konut projeleriyle yatırımcılara fırsat kapılarını açıyor. Armutlu Koyundere Mevkii’nde muhteşem manzarasıyla, denize sıfır konutlarıyla yatırımcısına kazanç vadeden Kuran Grup Altın Evler adını koyduğu projesiyle sektördeki deneyimini yansıtacak.