Ahu Polatoğlu 'Çalışan Türk kadınının sorumlulukları oldukça büyük.'
12 yılı aşkın Kurumsal Hayatına şu anda So Chic markasının pazarlama müdürü olarak devem eden Sevgili Ahu Pulatoğlu konuğumuzdu
12 yılı aşkın Kurumsal Hayatına şu anda So Chic markasının pazarlama müdürü olarak devem eden Sevgili Ahu Pulatoğlu konuğumuzdu. Kendini sürekli olarak geliştiren, vizyoner ve lider iş kadınlarından olan Sevgili Pulat ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik..
Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Kadın her zaman sosyal hayatın içindeydi fakat kadınların iş hayatındaki yerinin artmasıyla sosyal hayattaki rolünün olumlu yönde değişkenlik gösterdiğini düşünüyorum. Artık şirketlerin yönetici kadrolarının önemli bir kısmını kadın yöneticiler oluşturmakta ve özellikle iletişim gibi bazı branşlarda kadınlar tercih sebebi olmakta. Bu da kadının sadece aile hayatında değil iş hayatında da başarılı olduğunun bir göstergesi diye düşünüyorum. Biraz feminist yaklaşım diye düşünebilirsiniz; ben kadının rolünün beyaz yaka çalışanlarda çok daha aktif ve zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadının çalışması sadece iş hayatıyla sınırlı değil, eve gidince farklı sorumluluklar da yükleniyor hatta tatil günlerinde hem bir eş hem bir anne olmanın yanı sıra eviyle ilgili sorumlukları da yükleniyor. Özellikle Türkiye gibi ata erkil toplumlarda hem anne hem eş hem de çalışıyorsanız kendinize ayırabileceğiniz çok fazla zamanınız maalesef olmamakta. Çalışan Türk kadınının sorumlulukları oldukça büyük.
Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Değişen dünyanın hızına ayak uydurmalılar, inovasyon gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Online dünyanın avantajlarından yararlanmak, sürekli gelişime devam etmek özellikle iş hayatında çok önemli bir hal alıyor. Gelişen hatta durmadan değişen teknoloji beraberinde yeni fırsatları ve sektörleri getiriyor. Yeniliğe açık olan ve girişimcilik ruhuna sahip olanların boşluk ve yeni oluşan iş alanlarını takip etmelerini öneririm.
Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Oturduğum evi seçerken şehrin gürültüsünden uzak oluşu, güvenlik sebebiyle site olması ve evin iç konforu ile sosyal imkanları beni etkiledi.
İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
Oturmak için Bahçeşehir, Yeşilköy ve Acıbadem tercihlerim arasında olur. Yatırım için çok şehrin merkezinde olmayıp hakettiği değere henüz ulaşmayan lokasyonlar olabilir, bunu da belirlerken Bahçeşehir’ den ve diğer yakada Maltepe’den ötesine geçmeyi yatırım için çok tercih etmem
Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?
Evin kullanışlı ve ferah olması benim için çok önemli. Sıfır araba tutkusu olan insanlar vardır, bende oturacağım evde ilk oturan olmayı tercih ederim açıkçası. Kat itibariyle de orta katlar ve ara daire öncelikli tercihlerim arasındadır. Tabi ev ile kurduğunuz duygusal bağ da önemli diye düşünüyorum.
Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Evde zamanını geçirenler genelde kadınlar oluyor, bütçe kısmında karar mercii erkek veya ortak kararlar ortak olsa da evin kullanışlılığı ve ihtiyaçların karşılaması noktasında kadınlar önemli bir faktör olmak durumunda diyebiliriz.